Turizm uçarken gelir artırılacak
Duygu Erdoğan - Koronavirüs pandemisi ardından dünya seyahat endüstrisi 2023 yılında toparlanmasını tamamladı. 2024 yılı ise pek çok turizm ülkesi için yeni rekor seviyeleri getirdi. Turizmde 2025 hedefi ise dünyadaki çatışma ortamlarının normalleşmesiyle birlikte tüm insanların seyahat özgürlüğünün sağlanması, rekor seviyelerin sürdürülmesi olacak. Dünya genelinde turizm geliri yüksek ülkeler için en önemli risk unsuru; yüksek enflasyon ortamında artan maliyetler ve azalan kişi başı gelir olarak gösteriliyor. Buna karşın turizmde büyüme potansiyeli hala yüksek. Türkiye, özellikle Akdeniz çanağındaki deniz/kum/güneş turizminde önemli bir pay sahibi olmasının yanı sıra dünyanın bir kültür ve sanat merkezi olarak farklı turizm türlerinde de büyümeye devam ediyor. Buna göre, Türkiye için 2025; turizm gelirini artırmaya odaklanılan ve bunu turizm çeşitleri ile desteklendiği güçlü bir büyüme yılı olacak. Bu kapsamda sektör beklentileri şöyle… Doluluk iyi, fiyat düşük Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2024 yılında enflasyon ve yatay döviz kuru nedeniyle düşen konaklama ücretlerine dikkat çekerek, şunları söyledi: “İstanbul genelinde, TÜROB üyelerimiz arasında yaptığımız araştırmaya göre; İstanbul’da doluluklar Ocak-Ekim 2024 döneminde yüzde 66,8 oldu. Bu rakam 2023’ün aynı döneminde yüzde 66,6 idi. ADR, yani ortalama gecelik konaklama ücreti ise; TÜROB olarak tespitlerimize göre Ocak-Ekim 2024 döneminde 108,3 euro oldu. Bu rakam 2023’ün aynı döneminde 117,2 euro olmuştu. Türkiye geneline baktığımızda, dünya çapında veri ve analiz şirketi STR’ın TÜROB için yaptığı araştırmaya göre de ülke genelinde Ocak-Ekim 2024 döneminde doluluklar yüzde 62,7 olarak kaydedildi. Bu rakam 2023’te yüzde 59,5’ti. Türkiye genelinde ADR yani ortalama gecelik konaklama ücreti Ocak-Ekim 2024 döneminde 130,6 euro oldu. Ocak-Ekim 2023’te bu rakam 133,4 euro’ydu. Ortalama doluluk oranlarında geçen yılın seviyelerini geçmemiz memnuniyet verici. Ancak enflasyon oranındaki önemli farklılıklar ve döviz kurlarının son bir yılda yatay seyretmesi nedeniyle, ortalama oda satış fiyatlarımızda bir düşüş izleniyor ve tabi maalesef maliyetlerimizdeki ciddi artış devam ediyor.” Müberra Eresin, yeni yıl beklentilerine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı: - 2025 yılı hedefimiz 2024’teki konaklama rakamlarımızı geçerek, ortalama oda fiyatlarımızı önceki yıl seviyesine yukarı çekebilmek. - Önümüzdeki dönemde en önemli hedeflerimizden biri turizm gelirini artırmak olmalıdır derken, bunun hiç kolay olmayacağını da bugünden biliyor ve ona göre çalışıyoruz. - Ortadoğu pazarlarında toparlanma bekliyoruz. Uzakdoğu’ya yönelik uçuş trafiğinde olumlu gelişmeler var. - 2025 yılında yükseliş beklediğimiz pazarlar arasında İngiltere, Polonya, İspanya ve İtalya da bulunuyor. Havayoluyla ulaşım konusunda daha fazla alternatif oluşturmamız şart. - Üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri de düşük maliyetli (lowcost) havayollarının Türkiye’ye olan uçuşlarının artırılmasının teşvik edilmesi. Sektörün önünde 3 risk var Müberra Eresin, sektörün önünde 3 risk olduğunu belirtirken, “En büyük risk uluslararası savaşlar; kurun yatay seyri de önemli bir sorun; diğer yandan ise turizm sektörü kalifiye çalışan bulabilme konusunda en fazla sıkıntı yaşayan sektörlerin başında geliyor” dedi. ‘Potansiyeli genele yaymalıyız’ Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2024 yılının koronavirüs pandemi sonrası dönemde dünya turizmindeki toparlanmanın güç kazandığı bir yıl olduğunu ifade etti. Bağlıkaya, “Ülkemiz turizmi de bu dönemde dünyadaki büyümeye paralel bir seyirle gelişim gösterdi. Şu ana kadar açıklanan verilere göre ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 7, turizm gelirinde ise yüzde 6,6 oranında artış kaydedildi. Ziyaretçi sayısı ve turizm gelirleri arasındaki bu makası kapatmamız ve turizm gelirlerindeki artış oranını daha üst seviyeye çekmemiz önem arz ediyor” dedi. Bu perspektiften hareketle 2025 yılı ve sonrasındaki süreçte turizm gelirlerini artırmaya odaklanılması gerektiğini belirten Bağlıkaya, bu hedef için Türkiye’nin turizm çeşitliliği ve potansiyelinin ise tüm şehirler geneline yayılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi. Yeni yılın sektörde ciddi risklerle karşı karşıya olacağı bir dönem getireceğini anlatan Bağlıkaya, “Türkiye’nin başlıca pazarlarından biri olan Rusya’da devam eden yaptırımlar ve buna bağlı olarak gelişebilecek yeni uluslararası engeller, ekonomik ve siyasi gerginlikler, 2025 için önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Keza bir diğer önemli ana pazarımız olan Avrupa’da da ekonomik dalgalanmaların satın alma gücüne etkileri önümüzdeki yıl turizm açısından belirleyici parametrelerden biri olacak. Bunlar, seyahat talebine olumsuz tesir edebilecek risk faktörleri olarak öne çıkıyor. Pazardaki gelişmelerin iyi analiz edilmesi, esnek ve etkili fiyatlandırma politikaları geliştirilmesi 2025 yılında uluslararası turizmde başarının anahtarı olacaktır” diye konuştu.
Duygu Erdoğan - Koronavirüs pandemisi ardından dünya seyahat endüstrisi 2023 yılında toparlanmasını tamamladı. 2024 yılı ise pek çok turizm ülkesi için yeni rekor seviyeleri getirdi. Turizmde 2025 hedefi ise dünyadaki çatışma ortamlarının normalleşmesiyle birlikte tüm insanların seyahat özgürlüğünün sağlanması, rekor seviyelerin sürdürülmesi olacak.
Dünya genelinde turizm geliri yüksek ülkeler için en önemli risk unsuru; yüksek enflasyon ortamında artan maliyetler ve azalan kişi başı gelir olarak gösteriliyor. Buna karşın turizmde büyüme potansiyeli hala yüksek. Türkiye, özellikle Akdeniz çanağındaki deniz/kum/güneş turizminde önemli bir pay sahibi olmasının yanı sıra dünyanın bir kültür ve sanat merkezi olarak farklı turizm türlerinde de büyümeye devam ediyor. Buna göre, Türkiye için 2025; turizm gelirini artırmaya odaklanılan ve bunu turizm çeşitleri ile desteklendiği güçlü bir büyüme yılı olacak. Bu kapsamda sektör beklentileri şöyle…
Doluluk iyi, fiyat düşük
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, 2024 yılında enflasyon ve yatay döviz kuru nedeniyle düşen konaklama ücretlerine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“İstanbul genelinde, TÜROB üyelerimiz arasında yaptığımız araştırmaya göre; İstanbul’da doluluklar Ocak-Ekim 2024 döneminde yüzde 66,8 oldu. Bu rakam 2023’ün aynı döneminde yüzde 66,6 idi. ADR, yani ortalama gecelik konaklama ücreti ise; TÜROB olarak tespitlerimize göre Ocak-Ekim 2024 döneminde 108,3 euro oldu. Bu rakam 2023’ün aynı döneminde 117,2 euro olmuştu. Türkiye geneline baktığımızda, dünya çapında veri ve analiz şirketi STR’ın TÜROB için yaptığı araştırmaya göre de ülke genelinde Ocak-Ekim 2024 döneminde doluluklar yüzde 62,7 olarak kaydedildi. Bu rakam 2023’te yüzde 59,5’ti. Türkiye genelinde ADR yani ortalama gecelik konaklama ücreti Ocak-Ekim 2024 döneminde 130,6 euro oldu. Ocak-Ekim 2023’te bu rakam 133,4 euro’ydu. Ortalama doluluk oranlarında geçen yılın seviyelerini geçmemiz memnuniyet verici. Ancak enflasyon oranındaki önemli farklılıklar ve döviz kurlarının son bir yılda yatay seyretmesi nedeniyle, ortalama oda satış fiyatlarımızda bir düşüş izleniyor ve tabi maalesef maliyetlerimizdeki ciddi artış devam ediyor.”
Müberra Eresin, yeni yıl beklentilerine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
- 2025 yılı hedefimiz 2024’teki konaklama rakamlarımızı geçerek, ortalama oda fiyatlarımızı önceki yıl seviyesine yukarı çekebilmek.
- Önümüzdeki dönemde en önemli hedeflerimizden biri turizm gelirini artırmak olmalıdır derken, bunun hiç kolay olmayacağını da bugünden biliyor ve ona göre çalışıyoruz.
- Ortadoğu pazarlarında toparlanma bekliyoruz. Uzakdoğu’ya yönelik uçuş trafiğinde olumlu gelişmeler var.
- 2025 yılında yükseliş beklediğimiz pazarlar arasında İngiltere, Polonya, İspanya ve İtalya da bulunuyor. Havayoluyla ulaşım konusunda daha fazla alternatif oluşturmamız şart.
- Üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri de düşük maliyetli (lowcost) havayollarının Türkiye’ye olan uçuşlarının artırılmasının teşvik edilmesi.
Sektörün önünde 3 risk var
Müberra Eresin, sektörün önünde 3 risk olduğunu belirtirken, “En büyük risk uluslararası savaşlar; kurun yatay seyri de önemli bir sorun; diğer yandan ise turizm sektörü kalifiye çalışan bulabilme konusunda en fazla sıkıntı yaşayan sektörlerin başında geliyor” dedi.
‘Potansiyeli genele yaymalıyız’
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, 2024 yılının koronavirüs pandemi sonrası dönemde dünya turizmindeki toparlanmanın güç kazandığı bir yıl olduğunu ifade etti. Bağlıkaya, “Ülkemiz turizmi de bu dönemde dünyadaki büyümeye paralel bir seyirle gelişim gösterdi. Şu ana kadar açıklanan verilere göre ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 7, turizm gelirinde ise yüzde 6,6 oranında artış kaydedildi. Ziyaretçi sayısı ve turizm gelirleri arasındaki bu makası kapatmamız ve turizm gelirlerindeki artış oranını daha üst seviyeye çekmemiz önem arz ediyor” dedi.
Bu perspektiften hareketle 2025 yılı ve sonrasındaki süreçte turizm gelirlerini artırmaya odaklanılması gerektiğini belirten Bağlıkaya, bu hedef için Türkiye’nin turizm çeşitliliği ve potansiyelinin ise tüm şehirler geneline yayılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi. Yeni yılın sektörde ciddi risklerle karşı karşıya olacağı bir dönem getireceğini anlatan Bağlıkaya, “Türkiye’nin başlıca pazarlarından biri olan Rusya’da devam eden yaptırımlar ve buna bağlı olarak gelişebilecek yeni uluslararası engeller, ekonomik ve siyasi gerginlikler, 2025 için önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Keza bir diğer önemli ana pazarımız olan Avrupa’da da ekonomik dalgalanmaların satın alma gücüne etkileri önümüzdeki yıl turizm açısından belirleyici parametrelerden biri olacak. Bunlar, seyahat talebine olumsuz tesir edebilecek risk faktörleri olarak öne çıkıyor. Pazardaki gelişmelerin iyi analiz edilmesi, esnek ve etkili fiyatlandırma politikaları geliştirilmesi 2025 yılında uluslararası turizmde başarının anahtarı olacaktır” diye konuştu.
Tepkiniz Nedir?
