‘Sosyal konut seferberliği başlatacağız’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bursa 8’inci Olağan Kongresi ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’ne katılmak üzere Bursa’ya geldi. Helikopterle Fethiye Spor Kompleksi’ne gelen Erdoğan, kongrenin gerçekleştirileceği TOFAŞ Spor Salonu’na otobüsle gitti. Bursalıları selamlayan Erdoğan, çocuklara oyuncak Togg ile bebek hediye etti. Mevcut başkan Davut Gürkan’ın tek aday olarak seçime katıldığı TOFAŞ Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi: KULAKLARIMIZI TIKAMIYORUZ: Ekonomide önce döviz kuruyla ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı, Bursa’mızı da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız, bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen gerek iktidar gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız. ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEKTİR: Ekonomi programımızın temel gayesi; sabit gelirliler başta olmak üzere, milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir. Bunun için evvelemirde enflasyon gibi hayat pahalılığının mazereti olarak kullanılan hususları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Uyguladığımız programın önceliği, enflasyonu düşürmektir. KONUT VE KİRA FİYATLARI: Hem enflasyon artışında hem de onu aşan hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde, konut ve kira fiyatları çok önemli rol oynuyor. 2024 yılında bu unsurların enflasyona etkisini asimetrik olarak gördük. Şimdi bunun da önüne geçecek bir adım atmanın hazırlığı içindeyiz. Deprem bölgelerindeki faaliyetlerin önemli oranda biteceği yaz aylarından itibaren, Ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz. Sabit ücretli vatandaşlarımızın satın alabileceği fiyatlarla üreteceğimiz konutları 1+1 gibi. Bunlarla inşallah sabit gelirli vatandaşlarımızı da konut sahibi yapmanın adımlarını atacağız. Bilhassa yeni yuva kuran gençlerimize bunları tahsis edeceğiz. Böylece konut ve kira fiyatlarında oluşan balon, kendiliğinden sönmeye başlayacaktır. FAİZ İNECEK Kİ ENFLASYON DA İNSİN: Doğal gaz ve elektrikte vatandaşlarımıza sağladığımız destekleri de en fazla ihtiyaç duyanların, daha fazla yararlanacağı adil bir modelle yeniden ele alacağız. Akaryakıt fiyatlarının da enflasyon hedeflememizi bozmayacak seviyede kalmasına özen göstereceğiz. Lüks ürünler dışında, temel ihtiyaç maddelerinin, vatandaşlarımıza en uygun şekilde ulaştırılması için de yeni mekanizmalar kuracağız. Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak, inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyorum, faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. ENFLASYON DÜŞÜYOR: Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa, 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyon, haziran ayından beri istikrarlı bir şekilde düşüyor. Enflasyonu daha da düşürerek, sadece asgari ücretlileri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü arttırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz. EN YÜKSEK ARTIŞLARI YAPTIK: Son birkaç yılda ekonomi programımızı ve küresel rekabet gücümüzü riske atma pahasına, asgari ücrette tarihimizin en yüksek artışlarına gittik. Asgari ücret, 2023 yılı Temmuz-Aralık döneminde 11 bin 402 liraydı. O günkü kurla 438 dolara tekabül ediyordu. 2024 yılı Ocak ayında 17 bin 2 lira, o günkü kurla 575 oldu. 2025 yılı için 22 bin 104 liraya, döviz bazında 629 dolara yükseldi. Asgari ücreti, Asya ülkelerindendaha yükseğe çıkarmamıza ve döviz bazında neredeyse Avrupa seviyesine yaklaştırmamıza rağmen arzu ettiğimiz sonuca varamadık. ‘İŞVEREN DAHA FAZLA VERMEK İSTİYORSA VERSİN’ ELİNİ TUTAN YOK: Hiç şüphesiz son günlerin en çok tartışılan konusu, 22 bin 104 olarak belirlenen asgari ücret rakamıdır. Hemen birileri çatladı, patladı. Kusura bakmasınlar. Çatlasanız da patlasanız da atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız. Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen açık konuşmak gerekirse; bu bizim de evelallah içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan belki birilerine göre tutar değildir ama rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturdu. Bu istihdam, enflasyon ve gelir arasında, dengeyi gözeten bir rakamdır. Biliyorsunuz asgari ücret çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır. İşveren, daha fazla vermek istiyorsa versin. Onların önünü kesen yok. Bizler, ‘Sen niye bu kadar verdin’ demiyoruz. Tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksen, ver. Elini tutan yok, cebine müdahale eden yok. ‘FAHİŞ FİYAT ARTIŞI YAPANLARI BOYKOT EDİN’ İSTİSMAR ETTİLER: Açgözlü fırsatçıların ne enflasyonla, ne kurla, ne faizle izah edilme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bursa 8’inci Olağan Kongresi ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreni’ne katılmak üzere Bursa’ya geldi. Helikopterle Fethiye Spor Kompleksi’ne gelen Erdoğan, kongrenin gerçekleştirileceği TOFAŞ Spor Salonu’na otobüsle gitti. Bursalıları selamlayan Erdoğan, çocuklara oyuncak Togg ile bebek hediye etti. Mevcut başkan Davut Gürkan’ın tek aday olarak seçime katıldığı TOFAŞ Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
KULAKLARIMIZI TIKAMIYORUZ: Ekonomide önce döviz kuruyla ardından enflasyonun tetiklemesiyle başlayan hayat pahalılığı, Bursa’mızı da etkilemiştir. Bilhassa işçi, memur, emekli, çiftçi gibi sabit gelirli vatandaşlarımız, bu sıkıntılarla daha çok karşılaştılar. Bir defa şu hususun bilinmesini özellikle isterim. Gerek şahsen gerek iktidar gerekse AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşanan her sıkıntının, her zorluğun farkındayız.
ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEKTİR: Ekonomi programımızın temel gayesi; sabit gelirliler başta olmak üzere, milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa sürede telafi etmektir. Bunun için evvelemirde enflasyon gibi hayat pahalılığının mazereti olarak kullanılan hususları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Uyguladığımız programın önceliği, enflasyonu düşürmektir.
KONUT VE KİRA FİYATLARI: Hem enflasyon artışında hem de onu aşan hayat pahalılığı algısının yerleşmesinde, konut ve kira fiyatları çok önemli rol oynuyor. 2024 yılında bu unsurların enflasyona etkisini asimetrik olarak gördük. Şimdi bunun da önüne geçecek bir adım atmanın hazırlığı içindeyiz. Deprem bölgelerindeki faaliyetlerin önemli oranda biteceği yaz aylarından itibaren, Ülkemizde bir sosyal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz. Sabit ücretli vatandaşlarımızın satın alabileceği fiyatlarla üreteceğimiz konutları 1+1 gibi. Bunlarla inşallah sabit gelirli vatandaşlarımızı da konut sahibi yapmanın adımlarını atacağız. Bilhassa yeni yuva kuran gençlerimize bunları tahsis edeceğiz. Böylece konut ve kira fiyatlarında oluşan balon, kendiliğinden sönmeye başlayacaktır.
FAİZ İNECEK Kİ ENFLASYON DA İNSİN: Doğal gaz ve elektrikte vatandaşlarımıza sağladığımız destekleri de en fazla ihtiyaç duyanların, daha fazla yararlanacağı adil bir modelle yeniden ele alacağız. Akaryakıt fiyatlarının da enflasyon hedeflememizi bozmayacak seviyede kalmasına özen göstereceğiz. Lüks ürünler dışında, temel ihtiyaç maddelerinin, vatandaşlarımıza en uygun şekilde ulaştırılması için de yeni mekanizmalar kuracağız. Para politikasının yanı sıra uhdemizdeki diğer araçları da devreye alarak, inşallah enflasyonu olması gereken seviyeye indireceğiz. Tabii bununla bir yere geliyorum, faizi kesinlikle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin.
ENFLASYON DÜŞÜYOR: Bölgemizde ve dünyada olağanüstü bir gelişme olmazsa, 2025 enflasyon hedefini tutturacağımızdan hiç şüphe duymuyoruz. Enflasyon, haziran ayından beri istikrarlı bir şekilde düşüyor. Enflasyonu daha da düşürerek, sadece asgari ücretlileri değil, milletimizin tamamını rahatlatacak şekilde alım gücünü arttırmayı, refah seviyesini, fiyatları stabil tutarak yükseltmek istiyoruz.
EN YÜKSEK ARTIŞLARI YAPTIK: Son birkaç yılda ekonomi programımızı ve küresel rekabet gücümüzü riske atma pahasına, asgari ücrette tarihimizin en yüksek artışlarına gittik. Asgari ücret, 2023 yılı Temmuz-Aralık döneminde 11 bin 402 liraydı. O günkü kurla 438 dolara tekabül ediyordu. 2024 yılı Ocak ayında 17 bin 2 lira, o günkü kurla 575 oldu. 2025 yılı için 22 bin 104 liraya, döviz bazında 629 dolara yükseldi. Asgari ücreti, Asya ülkelerindendaha yükseğe çıkarmamıza ve döviz bazında neredeyse Avrupa seviyesine yaklaştırmamıza rağmen arzu ettiğimiz sonuca varamadık.
‘İŞVEREN DAHA FAZLA VERMEK İSTİYORSA VERSİN’
ELİNİ TUTAN YOK: Hiç şüphesiz son günlerin en çok tartışılan konusu, 22 bin 104 olarak belirlenen asgari ücret rakamıdır. Hemen birileri çatladı, patladı. Kusura bakmasınlar. Çatlasanız da patlasanız da atacağımız adımları hesaplayarak, kitabını yazarak atarız. Yüzde 30 artış, Merkez Bankamızın 2025 yılı enflasyon hedefinden yüksek olmasına rağmen açık konuşmak gerekirse; bu bizim de evelallah içimize sinen, emekçimizin alın terinin tam karşılığı olan belki birilerine göre tutar değildir ama rakam ortada ve görünen o ki bu hesap yerine oturdu. Bu istihdam, enflasyon ve gelir arasında, dengeyi gözeten bir rakamdır. Biliyorsunuz asgari ücret çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini ifade eden bir meblağdır. İşveren, daha fazla vermek istiyorsa versin. Onların önünü kesen yok. Bizler, ‘Sen niye bu kadar verdin’ demiyoruz. Tabanı belirliyoruz. Daha fazla vereceksen, ver. Elini tutan yok, cebine müdahale eden yok.
‘FAHİŞ FİYAT ARTIŞI YAPANLARI BOYKOT EDİN’
İSTİSMAR ETTİLER: Açgözlü fırsatçıların ne enflasyonla, ne kurla, ne faizle izah edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları elbette bizim işimizi zorlaştırıyor. Serbest piyasa ekonomisini, başıbozukluk olarak algılayan ve bunu alabildiğine istismar eden bir kesim var. Ama bunun da onların da üstesinden geleceğiz. Esasen bu konuda en etkili yöntem, milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürünleri ve hizmetleri boykot etmeleridir. Satılmayan, kullanılmayan hizmetin, alıcısı olmayan mamulün fiyatının bir önemi de kalmayacaktır.
Tepkiniz Nedir?