SON DAKİKA KABİNE TOPLANTISI KARARLARI: Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Acımız da öfkemiz de büyük'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında şu açıklamalarda bulundu: Değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında, sosyal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarıma da buradan saygılarımı gönderiyorum. Bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında tarihi sıfatının tam olarak ete kemiğe büründüğü bir dönemden geçmekteyiz. Dünya ve insanlık tarihine yön veren bu hadiselerin hemen hemen tamamı Türkiye'nin merkezinde yer aldığı coğrafyada cereyan ediyor. Bu hadiselerin doğrudan etkilediği ülkelerin en başında da hiç tartışmasız Türkiye'ye geliyor. Temkin, tedbir ve teyakkuzu bir an bile elden bırakmanın ağır sonuçlarının olacağının gayet farkındayız. Rehavete kapılma, gardımızı düşürme, hadiseleri seyrine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını çok net biçimde görüyoruz. Karşımızdaki tabloyu binlerce yıllık birikimin neticesinde tekemmül ve tebellül eden devlet aklının geniş merceğinden bakarak okuyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1381 engelli öğretmenin atamasını yapacağız 'BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİNE KENETLENMİŞ DURUMDAYIZ' Bunun için dibini görmediğimiz suya adım atmıyoruz. Bin yıllık mirasın, yüz yıllık ufkun rehberliğinde bütün süreçleri titizlikle yönetiyoruz. Hamaset ve nostaljiyle değil, stratejik akıl ve sabırla hareket ediyoruz. Allah'ın yardımı, aziz milletimizin desteği, mazlum ve mağdurların duasıyla hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyoruz. Elbette daha yapacak çok işimiz, gidecek daha çok yolumuz var. Ama biz kararlıyız, azimliyiz, hedefe varmak için sabırsızlanan ok misali büyük ve güçlü Türkiye idealine kenetlenmiş durumdayız. Türkiye yüzyılının yavaş yavaş söken şafağı karşısında milletimiz gibi yüzünü ülkemize çevirmiş milyonlar gibi büyük bir heyecan içindeyiz. Önümüze çıkan engeller ne kadar çetrefil olursa olsun her birini aşacak irade, gayret, kudret ve kuvvete Allah'ın izniyle ziyadesiyle sahibiz. Artan tehditler karşısında ülkemizin hak, hukuk ve menfaatlerini muhafaza ve müdafaa ediyoruz. Tüm bu süreçlerde kimin ne dediğine değil, 22 yıldır bize istikamet çizen aziz milletimizin ne dediğine bakıyoruz. Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı sahte, sakat ve faydasız gündemlerin hiçbirine takılmıyor. Hiçbirini zerre miskal umursamıyoruz. Hayat nehrinde bulanmadan, donmadan akarken iki günü birbirine eşit olanın ziyanda olduğu gerçeğinden hareketle her günümüzü, her anımızı milletimize hizmet yolunda en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun büyük yükümüzün ağır olduğu bir gerçektir. Keza 22 yıldır milletimizin güvenine, teveccühüne, mazhar olmanın bize ağır bir emanet yüklediğinin de fevkalade bilincindeyiz. 'SORUMLULARIN HEPSİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN GEREKEN NEYSE YAPIYORUZ' Hamdolsun bugüne kadar bu emaneti halal getirmedik. Milletimizi mahcup etmedik. Milletimize hiçbir zaman mahcup olmadık. İnşallah bundan sonra da milletin emanetine leke sürdürmeyecek, milli iradeye kesinlikle gölge düşürmeyecek, Türkiye'yi her alanda büyütmeye, güçlendirmeye devam edeceğiz. Değerli basın mensupları, işte bu tasavvurla ekonomiden sağlığa, güvenlikten çevre ve şehirciliğe, turizmden bölgemizde ve ülkemizde yaşanan son gelişmelere kadar pek çok konuyu ele aldığımız bir kabine toplantımızı da az önce tamamladık. Geçen haftaki kabine toplantımızı, Bolu Kartalkaya'daki yangının derin üzüntüsünü yaşadığımız bir atmosferde gerçekleştirmiştik. Yangın faciasında vefat eden 78 kardeşimizin her birine bugün bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor. Sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza sabrı cemil diliyor, başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yangından yaralı olarak kurtulan 51 kardeşimizden tedavileri devam eden 2 vatandaşımıza acil şifalar temenni ediyorum. Facianın üzerinden geçen 2 haftaya rağmen acımız da, öfkemiz de halen çok büyük. Tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz ve yapacağız. 'İNSAN HAYATINA VE ONURUNA GEREKLİ DEĞERİ VERMEYEN BİR ANLAYIŞIN ASLA BAŞARI ŞANSI YOKTUR' Meclisimizde kurulması kararlaştırılan araştırma komisyonu da bu sürece katkı verecek, bir daha benzer felaketlerin yaşanmaması için alınması icap eden tedbirleri, mevzuat düzenlemelerini ve diğer hususları belirleyecektir. Yangınlar hemen sonra görevlendirmesi yapılan Mülkiye Çalışma ve Turizm Başmüfettişlerimiz raporlarını tamamlıyor. Bu raporlar soruşturmayı yürüten savcılığımızla da paylaşılmaktadır. Şunu tekrar açık açık belirtmek durumundayım. Bir gecelik hasılatını masraf olur diyerek yangın tedbirlerini harcamayan açgözlüler başta olmak üzere hatası, kusuru, ihmali veya yanlışı olan kim varsa hepsinden tek tek hesap sorulacaktır. Kaybettiğimiz canlarla canımız yandı, yüreğimiz yandı. İhmali olanların da adalet önünde canının yanacağından kimsenin şüphesi olmasın. Rabbim milletimizi ve ülkemizi bu tür büyük acılardan muhafaza eylesin diyorum. Burada şunu da altını çizerek vurgul

Şubat 3, 2025 - 21:00
 0  0
SON DAKİKA KABİNE TOPLANTISI KARARLARI: Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Acımız da öfkemiz de büyük'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında şu açıklamalarda bulundu: Değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında, sosyal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarıma da buradan saygılarımı gönderiyorum. Bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında tarihi sıfatının tam olarak ete kemiğe büründüğü bir dönemden geçmekteyiz. Dünya ve insanlık tarihine yön veren bu hadiselerin hemen hemen tamamı Türkiye'nin merkezinde yer aldığı coğrafyada cereyan ediyor. Bu hadiselerin doğrudan etkilediği ülkelerin en başında da hiç tartışmasız Türkiye'ye geliyor. Temkin, tedbir ve teyakkuzu bir an bile elden bırakmanın ağır sonuçlarının olacağının gayet farkındayız. Rehavete kapılma, gardımızı düşürme, hadiseleri seyrine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını çok net biçimde görüyoruz. Karşımızdaki tabloyu binlerce yıllık birikimin neticesinde tekemmül ve tebellül eden devlet aklının geniş merceğinden bakarak okuyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1381 engelli öğretmenin atamasını yapacağız

'BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İDEALİNE KENETLENMİŞ DURUMDAYIZ'

Bunun için dibini görmediğimiz suya adım atmıyoruz. Bin yıllık mirasın, yüz yıllık ufkun rehberliğinde bütün süreçleri titizlikle yönetiyoruz. Hamaset ve nostaljiyle değil, stratejik akıl ve sabırla hareket ediyoruz. Allah'ın yardımı, aziz milletimizin desteği, mazlum ve mağdurların duasıyla hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyoruz. Elbette daha yapacak çok işimiz, gidecek daha çok yolumuz var. Ama biz kararlıyız, azimliyiz, hedefe varmak için sabırsızlanan ok misali büyük ve güçlü Türkiye idealine kenetlenmiş durumdayız. Türkiye yüzyılının yavaş yavaş söken şafağı karşısında milletimiz gibi yüzünü ülkemize çevirmiş milyonlar gibi büyük bir heyecan içindeyiz. Önümüze çıkan engeller ne kadar çetrefil olursa olsun her birini aşacak irade, gayret, kudret ve kuvvete Allah'ın izniyle ziyadesiyle sahibiz. Artan tehditler karşısında ülkemizin hak, hukuk ve menfaatlerini muhafaza ve müdafaa ediyoruz. Tüm bu süreçlerde kimin ne dediğine değil, 22 yıldır bize istikamet çizen aziz milletimizin ne dediğine bakıyoruz. Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı sahte, sakat ve faydasız gündemlerin hiçbirine takılmıyor. Hiçbirini zerre miskal umursamıyoruz. Hayat nehrinde bulanmadan, donmadan akarken iki günü birbirine eşit olanın ziyanda olduğu gerçeğinden hareketle her günümüzü, her anımızı milletimize hizmet yolunda en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun büyük yükümüzün ağır olduğu bir gerçektir. Keza 22 yıldır milletimizin güvenine, teveccühüne, mazhar olmanın bize ağır bir emanet yüklediğinin de fevkalade bilincindeyiz.

'SORUMLULARIN HEPSİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN GEREKEN NEYSE YAPIYORUZ'

Hamdolsun bugüne kadar bu emaneti halal getirmedik. Milletimizi mahcup etmedik. Milletimize hiçbir zaman mahcup olmadık. İnşallah bundan sonra da milletin emanetine leke sürdürmeyecek, milli iradeye kesinlikle gölge düşürmeyecek, Türkiye'yi her alanda büyütmeye, güçlendirmeye devam edeceğiz. Değerli basın mensupları, işte bu tasavvurla ekonomiden sağlığa, güvenlikten çevre ve şehirciliğe, turizmden bölgemizde ve ülkemizde yaşanan son gelişmelere kadar pek çok konuyu ele aldığımız bir kabine toplantımızı da az önce tamamladık. Geçen haftaki kabine toplantımızı, Bolu Kartalkaya'daki yangının derin üzüntüsünü yaşadığımız bir atmosferde gerçekleştirmiştik. Yangın faciasında vefat eden 78 kardeşimizin her birine bugün bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor. Sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza sabrı cemil diliyor, başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Yangından yaralı olarak kurtulan 51 kardeşimizden tedavileri devam eden 2 vatandaşımıza acil şifalar temenni ediyorum. Facianın üzerinden geçen 2 haftaya rağmen acımız da, öfkemiz de halen çok büyük. Tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz ve yapacağız.

'İNSAN HAYATINA VE ONURUNA GEREKLİ DEĞERİ VERMEYEN BİR ANLAYIŞIN ASLA BAŞARI ŞANSI YOKTUR'

Meclisimizde kurulması kararlaştırılan araştırma komisyonu da bu sürece katkı verecek, bir daha benzer felaketlerin yaşanmaması için alınması icap eden tedbirleri, mevzuat düzenlemelerini ve diğer hususları belirleyecektir. Yangınlar hemen sonra görevlendirmesi yapılan Mülkiye Çalışma ve Turizm Başmüfettişlerimiz raporlarını tamamlıyor. Bu raporlar soruşturmayı yürüten savcılığımızla da paylaşılmaktadır. Şunu tekrar açık açık belirtmek durumundayım. Bir gecelik hasılatını masraf olur diyerek yangın tedbirlerini harcamayan açgözlüler başta olmak üzere hatası, kusuru, ihmali veya yanlışı olan kim varsa hepsinden tek tek hesap sorulacaktır. Kaybettiğimiz canlarla canımız yandı, yüreğimiz yandı. İhmali olanların da adalet önünde canının yanacağından kimsenin şüphesi olmasın. Rabbim milletimizi ve ülkemizi bu tür büyük acılardan muhafaza eylesin diyorum. Burada şunu da altını çizerek vurgulamakta fayda görüyorum. Turizm sektörümüzün de yine bu kürsüden daha evvel dikkat çektiğim tamahkarlıkla mücadele konusunda artık elini değil tüm vücudunu taşın altına koyması gerekiyor. Her yıl daha çok turist ağırlayıp daha fazla para kazanırken güvenliğe, konfora ve hizmete daha az yatırım yapamazsınız. Bakın geçen sene 62 milyon 232 bin kişiyi ülkemizde ağırladık. Turizm gelirimiz ise 61 milyar 103 milyon dolarla rekor kırık 2024 yılı için açıkladığımız hedeflerin de ötesine geçmiş olduk. Turizmde 2025 yılı için hedefimiz 65 milyon ziyaretçi 64 milyar dolar gelir. İnşallah yakın vadede 100 milyar dolar rakamına ulaşmayı ümit ediyoruz. Şayet bu lige yükselmek istiyorsak zihniyet değişikliğine gitmemiz şart. İnsan hayatına ve onuruna gerekli değeri vermeyen bir anlayışın bilhassa turizm sektöründe asla başarı şansı yoktur.

La Razon: Meteor füzeli Türk Eurofighter'ları hava muharebe senaryolarında stratejik avantaj sağlayacak

'2025 YILINDA İLAVE BİN AİLE SAĞLIĞI MERKEZİMİZİ DAHA AÇARAK KORUYUCU SAĞLIK ALTYAPIMIZI GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ'

Sektörün sağlıkta büyüyebilmesi için çürükleri ayıklaması tercihten öte zaruret halini almıştır. Hepimizin yüreğini dağlayan Bolu Kartalkaya faciasından turizmcilerimizin de gereken dersi çıkaracaklarına inanıyorum. Değerli basın mensupları sağlık, iktidarlarımızın son 22 yılda en büyük yatırımları yaptığı alanların başında geliyor. Bizden önce imtiyazlı bir kesim dışında halkımızın çoğu için nitelikli sağlık hizmeti almak ciddi bir problemdi. Çözüm değil, sorun üreten, derman değil, dert üreten bu sistemi son 22 yılda attığımız adımlarla eski Türkiye'nin kötü bir hatırası olarak geride bıraktık. Bunun yerine ulaşılabilirlik ve hizmet standardı açısından dünyada örnek gösterilen bir sistemi milletimizin istifadesine sunduk. Sağlık altyapımızın kapasitesini özellikle koronavirüs salgını döneminde 85 milyon olarak yakinen tecrübe ettik. Gelişmiş ülkelerin dahi altında ezildiği bir sağlık krizini biz hamdolsun başarıyla yönettik. Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre sağlık sistemini güncelliyor, eksiklerini gideriyoruz. Önceki ay koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeliyle sağlıklı Türkiye Yüzyılı programımızı duyurduk. Koruyan sağlık modelimizde vatandaşlarımızın sağlık hizmetine eriştiği ilk kapı aile hekimlerimiz olacak. Böylece vatandaşlarımız doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşacak, hastanelerimizdeki yoğunluk da azalacak. Doktorlarımızın her bir vatandaşımıza daha fazla vakit ayırabilmesi için de yeni uygulamaları devreye alıyoruz. Aile hekimlerimizi hastane randevu sistemine entegre ediyoruz. Hastanelerimizde aile hekimlerimiz için randevu kontenjanları ayırdık. 2025 yılında ilave bin aile sağlığı merkezimizi daha açarak koruyucu sağlık altyapımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aile hekimlerimiz sadece ilk bir ay içerisinde 5.200.000 vatandaşımıza sağlık taraması yaptı. 620.000 vatandaşımızda koronavirüs hastalığı, hipertansiyon ve diabet gibi önemli hastalıklara erken tanı konuldu. Erken tanı konulan vatandaşlarımız yakın takibi alındı, tetkik ve tedavileri için gerekli yönlendirmeler yapıldı. Kronik hastalığa sahip vatandaşlarımızın raporlu ilaçlarını yazdırmak için hastanelere gitme zorunluluğunu kaldırdık. Artık bu ilaçları aile hekimleri yazabilecek.

Ülkemizde çok yüksek oranda seyreden ilaç, özellikle antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı var. İleriki dönemde ciddi sıkıntılara yol açan bu meseleyi de makul seviyelere çekmeyi hedefliyoruz. Buradan vatandaşlarımıza, hekimlerimize güvenmelerini, kendi sağlıkları için doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanımından uzak durmaları gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz. Yine geçtiğimiz hafta, sağlık hizmetlerimizin kalitesini daha da yükseltecek ve istismarların önüne geçecek bir adım daha atıldı. Sağlık Bakanlığımız tarafından, özel hastaneler yönetmeliğinde bazı önemli değişikliklere gidildi. Yapılan değişiklikle gerek hizmet standartları, gerek ücret politikaları, gerekse denetim konusunda özel hastanelerimizde artık farklı bir çalışma kültürünün yerleşeceğine inanıyorum.

'DEPREMİN ÜZERİNDEN İKİ YIL BİLE GEÇMEDEN 201 BİN 431 BAĞIMSIZ BİRİMİ HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETTİK'

Aziz milletim, değerli basın mensupları, 6 Şubat 2025 Perşembe günü, 53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz asrın felaketinin ikinci yıl dönümünü geride bırakacağız.Kahramanmaraş Merkezi depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerimizi tekrar rahmetle iade ediyor, ailelerine yüce Allah'tan sabır diliyorum. İlk günden beri her kabine toplantımızda deprem bölgesinde yürütülen çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Başkalarının gündemi ne olursa olsun, depremzedelerimizin durumu ve ihtiyaçları her zaman bizim gündemimizin ilk sırasında yer aldı. Yapılan çalışmaları bizzat takip ettik. Nerede tıkanıklık varsa açılması için müdahale ettik. Engellerin aşılması için ne yapılması gerekiyorsa yaptık. Her fırsatta deprem bölgesini ziyaret ederek depremzede kardeşlerimizle kucaklaştık, dertleştik, inşa ve ihya çalışmalarını yerinde gördük. Depremin üzerinden iki yıl bile geçmeden 201 bin 431 bağımsız birimi hak sahiplerine teslim etmenin bahtiyarlığını yaşadık. Hükümet bu enkazın altında kalır ifadesiyle nasıl bir ruh halinde olduklarını gösteren kifayetsiz muhterislere cevabımızı daha çok konut ve iş yeri teslim ederek verdik. İnşallah Perşembe günü Adıyaman'ın misafiri olacağız. Hem Adıyamanlı kardeşlerimizle hasret gidereceğiz. Hem de iki yılda neler yaptığımızı milletimizle ve Adıyaman halkıyla paylaşacağız. Kabine toplantımızda ilgili bakanlarımızdan son bilgileri aldık. Amacımız afetzede şehirlerimizi alt yapısıyla üst yapısıyla tarihi ve doğal güzellikleriyle eskisinden daha görkemli daha dayanıklı hale getirmektir. İlk gün ne dediysek bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz. Yaralar tamamen sarılmadan hak sahibi kardeşlerimiz ev ve iş yerlerine kavuşmadan bize durmak dinlenmek yok.

Ege'de peş peşe depremler! Celal Şengör: Yanardağ patlarsa hepimize Allah'a ısmarladık

'ŞEHİRLERİMİZİ SÜRATLE DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRMEK DIŞINDA BİR SEÇENEĞİMİZ BULUNMUYOR'

Seçim döneminde bedava ev vaat edip iki yıldır ortalıkta görünmeyenler elbette bizim gayretimizi ve mücadelemizi anlayamazlar. Sırf sandıktan istediği sonuç çıkmadı diye depremzede kardeşlerimize hakaret edenler bizim samimiyetimizi idrak edemez. Hep söylediğim gibi siyasi tercih ne olursa olsun depremzedelerimizi deprem turistlerinin insafına bırakmayacağız. Biz giden canları geri getiremezsek de inşallah mümkün olan en kısa sürede depremin izlerini tamamen silmiş olacağız. Son birkaç gündür Ege'nin Yunanistan tarafında yaşanan sarsıntılar hem yaptığımız çalışmaların değerini hem de depreme hazırlık konusunun ülkemiz için bir beka meselesi olduğunu bizlere tekrar hatırlatmaktadır. İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizi süratle depreme dayanıklı hale getirmek dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor. Yerel yöneticilerin de artık bu konuya hak ettiği önemi vermesi siyasi ikbal peşinde koşmak yerine kentsel dönüşüm projeleriyle yönettikleri şehirleri depreme hazırlaması gerektiğini bugün tekrar ifade etmek istiyorum.

'CEZASIZLIK ALGISININ ÖNÜNE GEÇECEK UYGULAMALARI VE TEDBİRLERİ DEVREYE ALACAĞIZ'

Aziz milletim son kabine toplantımızdan bugüne hem il kongrelerimizde teşkilatımızla buluştuk hem bölgemizdeki gelişmeleri anbean takip ettik hem de eser ve hizmet siyasetimizle reform çalışmalarımızdan ödün vermedik.

2025-2029 dönemini kapsayan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesini 23 Ocak tarihinde milletimizin ve yargı camiamızın takdirine sunduk. 5 amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı 4. strateji belgemizle pek çok alanda kayda değer adımlar atıyoruz. Vatandaşlarımızla ciddi şikayetlere sebep olan trafik emniyetini tehlikeye atanlarla, düğün, nişan, asker uğurlama gibi sebeplerle silahla ateş edenlere yönelik cezaları önemli ölçüde arttırıyoruz. Ayrıca kamuoyunda yaygınlaşma emareleri gösteren cezasızlık algısının önüne geçecek uygulamaları ve tedbirleri de devreye alacağız.

'AFRİKA KITASINDAKİ TÜM ÜLKELERLE İŞ BİRLİĞİMİZİ DAHA DA GELİŞTİRMEK ARZUSUNDAYIZ'

Yargı reformu strateji belgesinin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyor. Ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanı Sayın Paul Kagame ve heyetinin 23 Ocak'taki ziyareti, Ruanda'dan ülkemize devlet başkanı seviyesinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret olması sebebiyle son derece önemli. Türkiye ile Ruanda arasında imzalanan dört anlaşmayla bu ziyareti taşlandırdık. Afrika kıtasındaki tüm ülkelerle kazan kazan ve eşit ortaklık temelinde iş birliğimizi daha da geliştirmek arzusundayız. 11 Aralık'ta ev sahipliğimizde Etiyopya ile Somali arasında gerçekleşen tarihi zirve ve mutabakat, ülkemizin duruşunu ve kıta ülkeleri nezdindeki itibarını göstermesi açısından önemli bir referanstır. İnşallah bundan sonra da barış, adalet ve kalkınma için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bosna Ersek Temsilciler Meclisi Başkanı Deniz Zvizdici kabulümüzde bu ülkedeki ve Balkanlardaki güncel gelişmeleri ele aldı. Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan dış işleri, ticaret ve ulaştırma bakanlarını kabulümüz, Türk dünyasıyla iş birliğine atfettiğimiz önemin bir nişanesiydi.

'ATEŞKES MUTABAKATININ KALICI HALE GELMESİ İÇİN BİZE DÜŞEN NE VARSA YAPMAYA HAZIRIZ'

Hamas Şura Meclisi Başkanı Sayın Muhammed Derviş ve beraberindeki heyetle Gazze'deki son durumu detaylıca değerlendirdik. Ülkemizin katkılarıyla sağlanan ateşkes mutabakatının kalıcı hale gelmesi için bize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine açıkça ifade ettik. Hamas heyeti de Türkiye'nin Filistin davasına ve Gazze halkına verdiği güçlü destek için müteşekkür olduklarını söylediler. Esir ve tutuklu takasları İsrail'in tüm kışkırtmalarına rağmen devam ediyor. 15 aylık ağır ablukanın ve yıkımın ardından Gazze'ye insani yardımlarda girmeye başladı. Şunu tüm samimiyetimle belirtmek isterim. Gazzeli kardeşlerimizin evlerine, topraklarına, vatanlarına sahip çıkma iradelerini gördükçe onlara olan saygımız daha da artmaktadır. İsrail tarafından salınan tutuklular ile Hamas'ın bıraktığı esirler arasındaki devasa farka bakmak bile zihniyet farkını görmek için kafidir. Gazzeli kardeşlerimizi bu dönemde yalnız bırakmamamız gerekiyor. Ramazan-ı Şerif öncesinde Gazzeli mazlumlara daha fazla destek olma çağrımı bugün bir kez daha tekrarlıyorum.

30 Ocak tarihinde kura töreni heyecanını paylaştığımız 1075 hakim ve savcımızı tebrik ediyor. Her birine vazifelerinde başarılar diliyorum. Yarı yıl tatili sonrasında bugün okulları, arkadaşları ve öğretmenleriyle buluşan tüm öğrencilerimize Rabbimden zihin açıklığı temenni ediyorum. Değerli basın mensupları, son olarak tarımda üretimin artması ve kırsalda kalkınmanın sağlanması için çalışmalarımızı çok yönlü bir şekilde sürdürüyoruz. Kırsalda bereket hayvancılığa destek projesiyle hayvancılık yapan aile işletmelerimizi güçlendirmeyi gençlerimizin ve kadınlarımızın tarım sektöründe daha fazla yer almalarını amaçlıyoruz. Hali hazırda faaliyette olan aile işletmelerinin yanı sıra ilk kez hayvancılık yapacak genç ve kadınlar bu projeden istifade edebilecek. Proje kapsamında TİGEM işletmelerimizdeki gebe büyükbaş hayvanları uygun maliyetlerde üreticilerimize vereceğiz.

'270 BİN LİRALIK BAKIM VE BESLEME GİDERİNİ BİZ KARŞILAYACAĞIZ'

Üreticilerimiz ziraat bankasından iki yıla kadar ödemesiz, üç veya beş yıl geri ödemeli olarak sübvansiyonlu kredi kullanabilecek. Üreticilerimizin bir yıl boyunca aylık bir asgari ücret tutarı kadar, yani toplamda 270 bin liralık bakım ve besleme giderini biz karşılayacağız. Ayrıca üreticilerimiz hayvanlarını Tarsim'den bir yıl sigortalı olarak alacak, bunun da bedeli devletimiz tarafından ödenecek. Projede 15 olan hayvan sayısını veteriner hekim, ziraat mühendisi, gıda mühendisi gibi meslek gruplarından gençlerimizin yapacağı başvurularda 30 olarak uygulayacağız. Bunda da gayemiz bu mesleklerden mezun olmuş gençlerimizin kendi işlerini kurması ve kendi memleketlerine fayda sağlamalarıdır.

'DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÜRETİCİLERİMİZE PROJEDE ÖNCELİK VERECEĞİZ'

Deprem bölgesindeki üreticilerimize bu projede de öncelik vereceğiz. Hayvancılıkta yerli ve yeterli üretime ciddi katkı sunacak projenin hayırlı olmasını diliyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken kabine toplantımızın ve alınan kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bakan Güler: Macaristan, Türkiye'nin Avrupa'daki en önemli ortaklarından birisidir

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow