Son dakika haberler: Suriye lideri Ahmed Şara Türkiye'de! Erdoğan: Suriye'de teröre yer yok
Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından ikinci yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yaptı. Ahmed Şara ve beraberindeki heyeti taşıyan uçak, 16.30 sıralarında Esenboğa Havalimanı'na iniş yaptı. Şara’yı, havalimanında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar karşıladı. Şara ve heyetini taşıyan konvoy, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hareket etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahmed Şara'yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde karşıladı. Erdoğan ve Şara, merdivenlerde Türkiye bayrağı ve yeni Suriye bayrağı önünde fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle: Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Şahra'yı Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kendisine ve muhterem heyetine bir kere de sizlerin huzurunda Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum. Hepimizin bildiği gibi Suriye halkı 13,5 yıl boyunca her türlü zulmü gördü, kimyasal silah kullanımı dahil her türlü insanlık dışı katliama maruz kaldı. Bir milyona yakın Suriyeli kardeşimiz eski rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarında maalesef şehit oldu. Milyonlarca kardeşimiz de evlerini, yurtlarını, doğdukları toprakları terk etmek mecburiyetinde bırakıldı. Ama tüm bunlara rağmen Suriye'nin yiğit evlatları zalim rejime ve destekçilerine karşı mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi. 'KAZANAN SURİYE HALKI OLDU' Sonunda da zafer 8 Aralık tarihi itibariyle Suriye halkının oldu. Tüm Suriye halkını mücadeleleri ve zaferlerinden ötürü tekrar tebrik ediyorum. Bu vesileyle Suriye'nin özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimize yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye'de değil tüm bölgemizde yeni bir sayfa açılmıştır. Suriye halkı kendi geleceklerini belirlemede artık gerekli iradeye sahiptir. Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz. Bunu kıymetli kardeşime ve heyetine de çok net biçimde ifade ettim. Tarihi nitelikteki bugünkü ziyareti ülkelerimiz arasında daimi dostluk ve işbirliği döneminin başlangıcı olarak görüyorum. İlişkilerimizi yeniden stratejik düzeye kavuşturmak için tüm kurum ve kuruluşlarımız son iki aydır yoğun çaba içerisindedir. 'BÖLGENİN SELAMETİ AÇISINDAN GÜÇ BİRLİĞİ YAPMAK ZORUNDAYIZ' Malum, yeni hükümetin Dışişleri Bakanını da 15 Ocak'ta kabul etmiştim. Önümüzdeki dönemde karşılıklı ziyaret ve temaslarımızın inşallah daha da yoğunlaşacağı inancındayım. Komşumuz Suriye'ye yönelik politikamızın esasını öteden beri bu ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası oluşturuyor. Sayın Şara ile bugün yaptığımız görüşmede samimi bir havada geçti. Kıymetli kardeşimle ülkede güvenliğin ve ekonomik istikrarın tesisine yönelik atılabilecek müşterek adımları değerlendirdik. Hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu memnuniyetle gördük. Bilhassa Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal altında tutan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı atılacak adımları mütala ettik. DEAŞ olsun PKK olsun terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye'ye gereken desteği sağlamaya hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Suriye'nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü bağlamında da yanlarında olduğumuzu tekrar teyit ettik. Ahmet Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Ülkelerimizin ve bölgemizin selameti açısından birlikte aynı hedef doğrultusunda güç birliği yapmaktan başka bir yolumuz da açıkçası bulunmuyor. İnşallah dayanışma içinde hareket ederek terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hakim kılacağımıza inanıyorum. Bugünkü görüşmemizde siyasi gelişmeler üzerinde de durduk. Bu kritik süreçte Suriyelilerin iradesini yansıtacak şekilde ülke idaresinin kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla tesisini önemsiyoruz. İnsani yardımların yanı sıra Suriye'nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında da gerekli desteği sağlamaya hazırız. Suriye'nin ekonomik kalkınması hızlandıkça gönüllü geri dönüşler de ivme kazanacaktır. Öte yandan Suriye'ye yönelik bir dizi uluslararası yaptırım ülkenin ekonomi ve altyapı olarak ayağa kalkmasının önünde engel teşkil ediyor. Devrik rejimi hedef alan yaptırımların kaldırılması için yürüttüğümüz gayretlerin de etkisiyle kısmen bir esneme sağlandı. Ancak tam netice alınıncaya kadar girişimlerimizi sürdüreceğiz. İlk günden bu yana tereddüt etmeden Suriye halkının yanında olduğumuzu somut adımlarla ortaya koyduk. Şam Büyükelçiliğimizin ardından Halep Başkonsolosluğumuzu da faaliyete geçirdik. Türk Hava Yolları Şam'a uçuşlarını başlattı. Diplomasi alanında yeni yönetimin bu ilk iki ayında bölgede ve uluslararası planda sesinin ve halis niyetlerinin duyurulması için elimizden geleni yapıyoruz. Yeni yönetimden
Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından ikinci yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye yaptı. Ahmed Şara ve beraberindeki heyeti taşıyan uçak, 16.30 sıralarında Esenboğa Havalimanı'na iniş yaptı. Şara’yı, havalimanında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar karşıladı. Şara ve heyetini taşıyan konvoy, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hareket etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahmed Şara'yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde karşıladı. Erdoğan ve Şara, merdivenlerde Türkiye bayrağı ve yeni Suriye bayrağı önünde fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Şahra'yı Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kendisine ve muhterem heyetine bir kere de sizlerin huzurunda Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum. Hepimizin bildiği gibi Suriye halkı 13,5 yıl boyunca her türlü zulmü gördü, kimyasal silah kullanımı dahil her türlü insanlık dışı katliama maruz kaldı. Bir milyona yakın Suriyeli kardeşimiz eski rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarında maalesef şehit oldu. Milyonlarca kardeşimiz de evlerini, yurtlarını, doğdukları toprakları terk etmek mecburiyetinde bırakıldı. Ama tüm bunlara rağmen Suriye'nin yiğit evlatları zalim rejime ve destekçilerine karşı mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi.
'KAZANAN SURİYE HALKI OLDU'
Sonunda da zafer 8 Aralık tarihi itibariyle Suriye halkının oldu. Tüm Suriye halkını mücadeleleri ve zaferlerinden ötürü tekrar tebrik ediyorum. Bu vesileyle Suriye'nin özgürlük mücadelesinde şehit olan tüm kardeşlerimize yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. 13 yıllık kan ve gözyaşının ardından sadece Suriye'de değil tüm bölgemizde yeni bir sayfa açılmıştır. Suriye halkı kendi geleceklerini belirlemede artık gerekli iradeye sahiptir. Türkiye olarak nasıl en umutsuz ve zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadıysak yeni dönemde de kendilerine gereken desteği vereceğiz. Bunu kıymetli kardeşime ve heyetine de çok net biçimde ifade ettim. Tarihi nitelikteki bugünkü ziyareti ülkelerimiz arasında daimi dostluk ve işbirliği döneminin başlangıcı olarak görüyorum. İlişkilerimizi yeniden stratejik düzeye kavuşturmak için tüm kurum ve kuruluşlarımız son iki aydır yoğun çaba içerisindedir.
'BÖLGENİN SELAMETİ AÇISINDAN GÜÇ BİRLİĞİ YAPMAK ZORUNDAYIZ'
Malum, yeni hükümetin Dışişleri Bakanını da 15 Ocak'ta kabul etmiştim. Önümüzdeki dönemde karşılıklı ziyaret ve temaslarımızın inşallah daha da yoğunlaşacağı inancındayım. Komşumuz Suriye'ye yönelik politikamızın esasını öteden beri bu ülkenin toprak bütünlüğü ve birliğinin muhafazası oluşturuyor. Sayın Şara ile bugün yaptığımız görüşmede samimi bir havada geçti. Kıymetli kardeşimle ülkede güvenliğin ve ekonomik istikrarın tesisine yönelik atılabilecek müşterek adımları değerlendirdik. Hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu memnuniyetle gördük. Bilhassa Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal altında tutan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı atılacak adımları mütala ettik. DEAŞ olsun PKK olsun terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye'ye gereken desteği sağlamaya hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Suriye'nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü bağlamında da yanlarında olduğumuzu tekrar teyit ettik. Ahmet Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Ülkelerimizin ve bölgemizin selameti açısından birlikte aynı hedef doğrultusunda güç birliği yapmaktan başka bir yolumuz da açıkçası bulunmuyor.
İnşallah dayanışma içinde hareket ederek terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hakim kılacağımıza inanıyorum. Bugünkü görüşmemizde siyasi gelişmeler üzerinde de durduk. Bu kritik süreçte Suriyelilerin iradesini yansıtacak şekilde ülke idaresinin kapsayıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla tesisini önemsiyoruz. İnsani yardımların yanı sıra Suriye'nin harap olmuş şehirleri ve kritik altyapının yeniden imarında da gerekli desteği sağlamaya hazırız.
Suriye'nin ekonomik kalkınması hızlandıkça gönüllü geri dönüşler de ivme kazanacaktır. Öte yandan Suriye'ye yönelik bir dizi uluslararası yaptırım ülkenin ekonomi ve altyapı olarak ayağa kalkmasının önünde engel teşkil ediyor. Devrik rejimi hedef alan yaptırımların kaldırılması için yürüttüğümüz gayretlerin de etkisiyle kısmen bir esneme sağlandı. Ancak tam netice alınıncaya kadar girişimlerimizi sürdüreceğiz. İlk günden bu yana tereddüt etmeden Suriye halkının yanında olduğumuzu somut adımlarla ortaya koyduk. Şam Büyükelçiliğimizin ardından Halep Başkonsolosluğumuzu da faaliyete geçirdik. Türk Hava Yolları Şam'a uçuşlarını başlattı. Diplomasi alanında yeni yönetimin bu ilk iki ayında bölgede ve uluslararası planda sesinin ve halis niyetlerinin duyurulması için elimizden geleni yapıyoruz. Yeni yönetimden ülkemize ziyaretler olduğu gibi Türkiye'den de birçok bakan ve bürokrat kardeşlerimiz ziyaret etti.
Ticaretten sivil havacılığa, enerjiden sağlık ve eğitime kadar, tüm alanlarda ilişkilerimizi çok boyutlu bir şekilde ilerletiyoruz. Hep söylediğim gibi, iman varsa imkan da vardır. Biz her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğuna iman eden, buna teslim olan insanlarız. Direniş azimleriyle bölgeye ve mazlumlara ilham olan Suriyeli kardeşlerimizin Allah'ın izniyle ülkelerini tekrar ayağa kaldıracaklarından hiçbir şüphe duymuyoruz. Allah ömür verirse, ileride şöyle geriye dönüp baktığımızda Suriye halkının neler başarabildiğini hep birlikte gururla göreceğiz. Tabi bu süreçte Arap ve İslam dünyasının yeni yönetime ve Suriye halkına gereken maddi manevi desteği sağlaması çok ama çok önemlidir. Yapılan karşılıklı ziyaretleri bölgesel sahiplenme adına çok değerli buluyor ve memnuniyetle karşılıyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, sözü Sayın Cumhurbaşkanı'na vermeden evvel kendisine üstlendiği bu onurlu ve mühim vazifede yüce Allah'tan muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla dost ve kardeş Suriye halkına bir kez daha en kalbi selam ve muhabbetlerimi iletiyorum. Toplantımızın ve yaptığımız istişarelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
'SURİYE TÜRKİYE'NİN DURUŞUNU UNUTMAYACAK'
Şara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a davetinden ve Türk halkına gösterdiği sıcak misafirperverlikten dolayı çok teşekkür eden Şara, "Suriye halkı, Türk devleti ve halkının milyonlarca mülteciye kapılarını açarak gösterdiği tarihi duruşu asla unutmayacak. Bu dayanışma, son yıllarda kurtuluş mücadelelerinde Suriyeli ve Türk kanının birbirine karışmasıyla zirveye ulaştı." ifadelerini kullandı.
Şara, bugün de Türkiye'nin, Suriye'nin mevcut yönetiminin siyasi ve ekonomik başarısını sağlama konusundaki çabalarının, ülkelerinin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve güvenliği açısından büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tarih boyunca süregelen güçlü bağlara sahip olduğuna dikkati çeken Şara, Türk yönetimi ve halkının karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenerek devam ettiğini belirtti.
"TÜRKİYE İLE HER ALANDA DERİN STRATEJİK ORTAKLIK"
Şara, bugün, iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ayrıca, bu ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığımızı yineliyoruz. Bu doğrultuda, insani, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlardaki ortak işbirliğimizi başlatmış bulunmaktayız. Ayrıca, bölgedeki güvenlik tehditleriyle mücadele etmek için ortak bir strateji oluşturmak başta olmak üzere, diğer büyük stratejik dosyalar üzerinde birlikte çalışıyoruz. Bu çabalar, Suriye ve Türkiye için sürdürülebilir güvenlik ve istikrarı sağlamayı amaçlamaktadır. Toplantıda, Suriye’nin kuzeydoğusunda toprak bütünlüğünü engelleyen tehditleri ele aldık. İsrail'in, Suriye'nin güneyindeki tampon bölgeden çekilmesi ve 1974'teki anlaşmanın hayata geçmesi için uluslararası baskının önemini ele aldık."
Şara, aynı zamanda, ekonomiyi desteklemek ve daha iyi bir kalkınma geleceği inşa etmek amacıyla özellikle altyapı yenilenmesi alanında, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ortaklıklarını güçlendireceklerini söyledi.
Nazik davet ve görüşmeler sırasında hissettikleri olumlu atmosfer için teşekkür eden Şara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgenin tamamında güvenlik ve istikrarı sağlamak adına geçiş sürecinin başarısı için gösterdiği çabasını ve işbirliği konusundaki hassasiyetini takdir ettiğini dile getirdi.
Şara, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, en kısa sürede Suriye'ye ziyarette bulunması için davet etmekten onur duyduğunu belirtti.
Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’yı Ankara’da misafir etmekten büyük memnuniyet duydum.
Aziz kardeşim Ahmed Şara’yı ve onun şahsında tüm Suriye halkını mücadeleleri ve zaferlerinden ötürü tekrar tebrik ediyorum.… pic.twitter.com/eerf8MIZKq— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) February 4, 2025
Cumhurbaşkanı Şara, Beşar Esad'ın geçen ay devrilmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretinde dün Suudi Arabistan'a gitmişti. Şara, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüştükten sonra Riyad'dan ayrılmıştı.
Tepkiniz Nedir?