SON DAKİKA HABERLER: Erdoğan: Üstad'ın gençliği Kızıl Elma'ya uzanacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni'nden açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;Dört elle sarılan siz kıymetli kardeşlerime, hocalarıma, büyüklerime yürekten teşekkür ediyorum. Şair, mütefekkir, dava ve aksiyon adamı Üstat Necip Fazıl'a bugün bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ufkumuzu açan fikirleriyle, hepimize emsal teşkil eden mücadele azmiyle Üstat Necip Fazıl davamızın abide isimlerinden biriydi. Üstat, milletimizin ruh kökü olarak gördüğü İslam'ı bu topraklardan, bu aziz milletin hafızasından kazımaya çalışan müstebili uşaklarının karşısına cesur bir kumandan edasıyla dikildi. Sayısız takibata uğradı. Karşısına nice engeller çıkarıldı. Zindanlara, yılanlı kuyulara kapatıldı. Fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı. Günün birinde hakim, artık bıktık, ne zaman kurtulacağız senden deyince, üstadın verdiği cevap çok manidardır. Siz bu yolda hancı, ben de yolcu olduğu müddetçe kurtulamayacaksınız. İlginizi Çekebilir 'BU TOPRAKLAR ONLARCA ASIRDIR İLMİN, HİKMETİN VE ERDEMİN O GENİŞ TEKNESİNDE YOĞRULMUŞTUR' Basiretli, virayetli, ferasetli duruşuyla Anadolu'nun cesur evlatlarına rehberlik etti. Kitlelere yol gösterdi. Mücadele ruhu aşıladı. Sabırla yükselttiğimiz fikir ve sanat binamızın ser levhalarından biriydi. Rabbim kendisinden razı olsun. Emini, cehdini, çilesini katında inşallah kabul buyursun diye dua ediyorum. 2023 yılında dünya defterini kapatıp dar-ı bekaya irtihal eden Üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek'i de aynı şekilde rahmetle anıyor. Rabbim taksiratını sanata tebdil eylesin diyorum. Bu vesileyle daha önce Necip Fazil Ödülleri'ni tevdi ettiğimiz ama artık aramızda olmayan edeplerimize, sanatçılarımıza, mütefekkirlerimize de Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Her biri ardında önemli izler, kıymetli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler fikir ve kültür dünyamızın hacmini, zenginliğini, bereketini bizlere tekrar tekrar gösteriyor. Her fırsatta ifade ettiğim bir hususu bugün tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu topraklar onlarca asırdır ilmin, hikmetin ve erdemin o geniş teknesinde yoğrulmuştur. Bu topraklarda doğmak bu millete, bu medeniyete, bu ümmete mensup olmak bize Allah'ın bir lütfudur, bir hediyesidir, ikramıdır. 2024 ihracat rakamları açıklandı! Erdoğan: Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık 'NECİP FAZIL'IN ŞİİRLERİ MEDENİYETİMİZE DÜŞÜLMÜŞ BİRER DİPNOT HÜKMÜNDEDİR' Bu hakikati ancak nasipli olanlar idrak edebilir. Bu mesuniyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir. Bu bakımdan sizler, yüzyıllara sari derin bir tekamülün, köklü bir birikimin, velud bir mazininin sahipleri, varisleri, temsilcilerisiniz. Fikir ve sanat eserlerinizle, örnek duruşunuzla bu emaneti hakkıyla omuzladığınız için her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Üstat Necip Fazıl'ın hatırasına sahip çıkarak bu kıymetli ödül törenini tertip eden Star Gazetesini ve Kültür Bakanlığımızı tebrik ediyorum. Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz yazarlarımızı, şairlerimizi, fikir emekçilerimizi, sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyor. Rabbim yollarını da, bahtlarını da açık etsin diyorum. Yoğun bir değerlendirme süreci neticesinde ödüle layık görülen isimleri belirleyen jüri üyelerimizi de aynı şekilde kutluyor. Emeklerinden ötürü her birine teşekkür ediyorum. Değerli misafirler, medeniyet köklerinden kopmamış, sinesinden çıktığı milletle gönül bağını kesmemiş şairler, halkın ve hakikatin zamanı aşan coşkun sesleridir. Şairin yüreğinden doğan şiir, millet irfanının sese, söze, fikre dökülmüş halidir. Onlar birbirini ismen, şeklen ve ruhen tanımayan insanların kalpleri arasında kelimelerle bağ kurar, yol açar, yoldaş olurlar. Öz değerlerinden beslenen bu şairler, mısralarıyla milli şuuru besler, milli kimliğin ihyasına ve inşasına hizmet ederler. Üstad tam olarak işte böyle bir şairdir. Fazıl'ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dipnot hükmündedir. Allah rahmet eylesin. Sultanahmet Meydanı'nda, malum ısı kulesi, Üstad konuşuyor, fakir de o gün taklimini yapıyor. Ve oradan eliyle Ayasofya'yı gösteriyor. Ayasofya bir gün açılacak, bir gün açılacak, bir gün açılacak diyordu.Üstat böyle ileri görüşlü biriydi ve açmak da bu fakire nasip oldu. Son dakika: Memur ve emekli zammı belli oldu: İşte kalem kalem yeni maaşlar 'NECİP FAZIL'IN EN BÜYÜK KAVGASI, BU MİLLETİN GELECEĞİNE KAST EDİP TOPLUM MÜHENDİSLİĞİNE SOYUNANLARLA OLMUŞTUR' Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Necip Fazıl'ın şiirlerini okuyan bir yabancı dahi bizi ve tarihimizi net bir şekilde görür. Yaşadığımız acıları, çektiğimiz çileleri anlatır. Necip Fazıl şiirleriyle, fikirleriyle, idealleriyle önder olan, kendisinden sonraki nesilleri bile peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü Üstad, bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiş, gerçek bize samimi bir kalple seslenebilmiştir. Necip
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri Töreni'nden açıklamalarda bulundu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;Dört elle sarılan siz kıymetli kardeşlerime, hocalarıma, büyüklerime yürekten teşekkür ediyorum. Şair, mütefekkir, dava ve aksiyon adamı Üstat Necip Fazıl'a bugün bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ufkumuzu açan fikirleriyle, hepimize emsal teşkil eden mücadele azmiyle Üstat Necip Fazıl davamızın abide isimlerinden biriydi. Üstat, milletimizin ruh kökü olarak gördüğü İslam'ı bu topraklardan, bu aziz milletin hafızasından kazımaya çalışan müstebili uşaklarının karşısına cesur bir kumandan edasıyla dikildi. Sayısız takibata uğradı. Karşısına nice engeller çıkarıldı. Zindanlara, yılanlı kuyulara kapatıldı. Fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı. Günün birinde hakim, artık bıktık, ne zaman kurtulacağız senden deyince, üstadın verdiği cevap çok manidardır. Siz bu yolda hancı, ben de yolcu olduğu müddetçe kurtulamayacaksınız.
'BU TOPRAKLAR ONLARCA ASIRDIR İLMİN, HİKMETİN VE ERDEMİN O GENİŞ TEKNESİNDE YOĞRULMUŞTUR'
Basiretli, virayetli, ferasetli duruşuyla Anadolu'nun cesur evlatlarına rehberlik etti. Kitlelere yol gösterdi. Mücadele ruhu aşıladı. Sabırla yükselttiğimiz fikir ve sanat binamızın ser levhalarından biriydi. Rabbim kendisinden razı olsun. Emini, cehdini, çilesini katında inşallah kabul buyursun diye dua ediyorum. 2023 yılında dünya defterini kapatıp dar-ı bekaya irtihal eden Üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek'i de aynı şekilde rahmetle anıyor. Rabbim taksiratını sanata tebdil eylesin diyorum. Bu vesileyle daha önce Necip Fazil Ödülleri'ni tevdi ettiğimiz ama artık aramızda olmayan edeplerimize, sanatçılarımıza, mütefekkirlerimize de Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Her biri ardında önemli izler, kıymetli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler fikir ve kültür dünyamızın hacmini, zenginliğini, bereketini bizlere tekrar tekrar gösteriyor. Her fırsatta ifade ettiğim bir hususu bugün tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu topraklar onlarca asırdır ilmin, hikmetin ve erdemin o geniş teknesinde yoğrulmuştur. Bu topraklarda doğmak bu millete, bu medeniyete, bu ümmete mensup olmak bize Allah'ın bir lütfudur, bir hediyesidir, ikramıdır.
'NECİP FAZIL'IN ŞİİRLERİ MEDENİYETİMİZE DÜŞÜLMÜŞ BİRER DİPNOT HÜKMÜNDEDİR'
Bu hakikati ancak nasipli olanlar idrak edebilir. Bu mesuniyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir. Bu bakımdan sizler, yüzyıllara sari derin bir tekamülün, köklü bir birikimin, velud bir mazininin sahipleri, varisleri, temsilcilerisiniz. Fikir ve sanat eserlerinizle, örnek duruşunuzla bu emaneti hakkıyla omuzladığınız için her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Üstat Necip Fazıl'ın hatırasına sahip çıkarak bu kıymetli ödül törenini tertip eden Star Gazetesini ve Kültür Bakanlığımızı tebrik ediyorum. Birazdan ödüllerini takdim edeceğimiz yazarlarımızı, şairlerimizi, fikir emekçilerimizi, sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyor. Rabbim yollarını da, bahtlarını da açık etsin diyorum. Yoğun bir değerlendirme süreci neticesinde ödüle layık görülen isimleri belirleyen jüri üyelerimizi de aynı şekilde kutluyor. Emeklerinden ötürü her birine teşekkür ediyorum. Değerli misafirler, medeniyet köklerinden kopmamış, sinesinden çıktığı milletle gönül bağını kesmemiş şairler, halkın ve hakikatin zamanı aşan coşkun sesleridir. Şairin yüreğinden doğan şiir, millet irfanının sese, söze, fikre dökülmüş halidir. Onlar birbirini ismen, şeklen ve ruhen tanımayan insanların kalpleri arasında kelimelerle bağ kurar, yol açar, yoldaş olurlar. Öz değerlerinden beslenen bu şairler, mısralarıyla milli şuuru besler, milli kimliğin ihyasına ve inşasına hizmet ederler. Üstad tam olarak işte böyle bir şairdir. Fazıl'ın şiirleri medeniyetimize düşülmüş birer dipnot hükmündedir. Allah rahmet eylesin. Sultanahmet Meydanı'nda, malum ısı kulesi, Üstad konuşuyor, fakir de o gün taklimini yapıyor. Ve oradan eliyle Ayasofya'yı gösteriyor. Ayasofya bir gün açılacak, bir gün açılacak, bir gün açılacak diyordu.Üstat böyle ileri görüşlü biriydi ve açmak da bu fakire nasip oldu.
'NECİP FAZIL'IN EN BÜYÜK KAVGASI, BU MİLLETİN GELECEĞİNE KAST EDİP TOPLUM MÜHENDİSLİĞİNE SOYUNANLARLA OLMUŞTUR'
Üstadın zamanı aşan şiirleri bizi anlatır. Davamızı, ülkümüzü anlatır. Derinlerdeki cevherimizi ortaya çıkarır. Necip Fazıl'ın şiirlerini okuyan bir yabancı dahi bizi ve tarihimizi net bir şekilde görür. Yaşadığımız acıları, çektiğimiz çileleri anlatır. Necip Fazıl şiirleriyle, fikirleriyle, idealleriyle önder olan, kendisinden sonraki nesilleri bile peşinden sürükleyen bir aksiyon adamı olabilmiştir. Çünkü Üstad, bentleri yıkıp atan şiirleriyle milletin yüreğine ayna tutabilmiş, gerçek bize samimi bir kalple seslenebilmiştir. Necip Fazıl'ın en büyük kavgası, bu milletin geleceğine kast edip toplum mühendisliğine soyunanlarla olmuştur. Üstad, tek parti zihniyetinin köklerinden koparılmış, gençlik projesine karşı çıkmış, kim olduğunu, nereden geldiğini, neler yapabileceğini bilen bir neslin yetişmesi için son nefesine kadar emek vermiştir. Üstad'ın ideal gençliği, zaman ve mekan bana emanettir, şuurunda olan bir gençlik.
Gerçek hürriyeti Hakk'a kullukta gören bir gençlik, kökleri ezele, dalları ebede uzanan bir gençlik, dilinin, dininin, ilminin, kininin davacısı bir gençlik, bütün insanlığa model teşkil edecek bir gençlik. Kim var diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan ben varım diye ortaya çıkacak bir gençliktir.
'ÜSTAD'IN GENÇLİĞİ KIZIL ELMA'YA UZANACAK'
Üstadın uğruna ömrünü adadığı gençlik, binlerce yıllık, kadim tarihimizden süzülüp gelen ecdadın cevherini, maneviyatını, imanını, ahlakını, kahramanlığını ve hayalini, benliğini harç etmiş, hıfz etmiş bir gençliktir. İşte bu gençliktir ki, modern zamanlarda milli benliğini ve öz değerlerini koruyarak, evvela kendisini yükseltecek, sonra da milletini yüceltecek ve Kızıl Elma'ya uzanacaktır.
'ÜSTAD'IN YAKTIĞI BU MEŞALE BİZE YÖN GÖSTERMEYE DEVAM EDECEKTİR'
Bu yönüyle Üstad'ın ideal gençliği bizim de idealimizdeki gençliktir. Türkiye Yüzyılı hedeflerine kilitlendiğimiz bu tarihi dönemek, Üstad Necip Fazıl'ın Büyük Doğu ismiyle kavramlaştırdığı hedefle aittir. Bugünkü klavye kahramanlarının ve sosyal medya şovmenlerinin bunu anlaması elbette zordur. Sınır ötelerinden okyanus ötelerinden esen rüzgarlarla yelkenlerini şişirenler, milletinin duygularına tercüman olmuş Necip Fazıl'ın zaman geçtikçe daha da büyüyen mirasını kavrayamazlar. Çünkü Üstad, hakir görülen, değersiz gösterilen milletimizin hasletlerine seslenmiş, o hasletleri söz ve fikir sancağı haline getirmiştir. Şiirleriyle milletimizin yüreğindeki konuları dışarı çıkarmış, hepimizin takip ettiği, yarınlarda da takip edilecek işaret fişeklerine dönüştürmüştür. Bizim kuşağımızı uyandıran Üstad'ın yaktığı bu meşale, bugün de yarın da yolumuzu aydınlatmaya, bize yön göstermeye devam edecektir.
Mevla, gençlerimiz başta olmak üzere, bizleri ve milletimizin her bir ferdini bu yolda sabit kadem eylesin diyorum. Değerli dostlar, duygu ve düşünce dünyamız bizi içinde yaşadığımız toplumla bazen birleştiren, bazen de farklı kılan en bariz vasfımızdır. Bir buğday tarlasındaki başaklardan bazılarının daha yüksek durduğu gibi büyük kalabalıklar arasında da fikirleriyle, yazılarıyla, gönül tellerimize dokunan şiirleriyle temayüz eden nice fikir, kalem, kelam erbabı çıkabiliyor. Merhum Necip Fazıl Kısakürek'i bu özel insanların son örneklerinden biri olarak kabul ediyoruz.
'ONU HERKESTEN FARKLI KILAN 3 ÖNEMLİ HASLETİNDEN BAHSEDERLER'
Üstad'ı yakinen tanıyanlar, onu herkesten farklı kılan 3 önemli hasletinden bahsederler. Bunlardan ilki, yaşadığı çalkantılı hayata, girdiği polemiklere, maruz kaldığı siyasi baskılara, adli takibata, yargılamalara, hapis cezalarına ve yakasını bir türlü bırakmayan şeker hastalığına rağmen dinç bir vücut ve kafa yapısını muhafaza edebilmiş olmasıdır. Onun her şeye rağmen pes etmeyen, eğilmeyen, yıkılmayan kişiliği daima takdir ve hayranlıkla yad edilmiştir. Üstad'ın ikinci mümeyyiz vasfı, emsalsiz sanatkarlığıdır. Necip Fazıl, şiirden tiyatroya, edebiyatın her sahasına mührünü vurduğu gibi siyasi, içtimai, tarihi konulara dair yazdığı kütüphane dolusu eserleriyle de yaşadığı dönemin gündemini belirlemiş bir isimdir. Bir müellif için sanatın, edebiyatın veya ilmin pek çok dalında yetkinleşip farklı eserlere hayat vermek elbette takdire şayan bir meziyettir. Bilhassa şiirdeki mevkini anlamamız için ona layık görülen Sultan-ı Şüvera, yani şairlerin sultanı. Üstad'a bu layık görüldü. Bunu hatırlamamız kafidir. Üstad maveranın, metafiziğin, ötelerin ve sezişlerin insanıydı.
Genç kuşak, Türk öykücülüğünde özgün ve sahici bir anlatımla kendi sesini bulabilmiş kalemlerden biri olan Gülşen Funda'yı yürekten kutluyorum. Uluslararası Kültür Sanat Ödülümüze bu sene Filistinli ressam Süleyman Mansur layık görüldü. Filistinli mazlumların direnişine fırçasıyla, paletiyle, çizgileriyle destek veren, Filistin'i tüm unsurlarıyla tuvaline taşıyan kıymetli ressam Süleyman Mansur'u tebrik ediyorum. Kendisinin şahsında tam 455 gündür İsrail saldırıları altında varoluş mücadelesi veren Filistinli kardeşlerimizi saygıyla selamlıyor. Bu vesileyle Filistinli şehitlerimize Mevla'dan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülümüzün sahibi Nehir Aydın Gökduman oluyor. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız için akıcı, öğretici ve eğlenceli bir dille kaleme aldığı masal, hikaye ve romanlarından ötürü kendisine teşekkür ediyorum. Muzaffer Ertürk'e ise Necip Fazıl müzik ödülümüzü takdim ediyoruz. Gönül dünyamızda ayrı bir yere sahip olan Türk halk müziğine dönük başarılı çalışmalarının yanı sıra yıllardan bu yana icra ettiği programlarla türkülerimizi bugüne taşıyan Muzaffer Ertürk'ü tebrik ediyorum. Tebrik ediyorum.
Bu yılki saygı ödülümüzü ise Hattat Hasan Çelebi'ye tevdi ediyoruz. Hüsnü Hac sanatının günümüzdeki anıt isimlerinden olan Hasan Çelebi, yetiştirdiği pek çok talebeyle Hac sanatımızın bugünkü yüksek seviyesine ulaşmasında büyük pay sahibidir. Eserleri dünyanın dört bir yanındaki koleksiyonlarda sergilenen Hasan Çelebi'nin birçok çalışması, kubbelerimizi, cümle kapılarımızı, mihraplarımızı süslemeye devam ediyor. Bugünün reisül hattatının olarak anılan Hasan Çelebi hocamızı canı gönülden tebrik ediyor. Rabbimden kendisine uzun ve sağlıklı ömürler niyaz ediyorum.
Tepkiniz Nedir?