Narin'in katillerinin cezası belli oldu! Nevzat Bahtiyar'la ilgili şaşırtan karar
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran cinayeti davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verdi. Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, 4 sanık hakkında verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulamadı. İlginizi Çekebilir ‘KARAR KISMEN TALEBİMİZİ KARŞILADI, NEVZAT’LA İLGİLİ KARARI İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ’ Kararın açıklanmasının ardından Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, açıklamalarda bulundu. Nevzat Bahtiyar ile ilgili kararı istinafa götüreceklerini belirten Güleç, “Az önce Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran hakkında mahkeme iştirak halinde kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış hapis ile cezalandırdı. Nevzat Bahtiyar’ı ise delilleri karartmaktan 4 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Yani mahkemenin kararı, kısmen talebimizi karşılayacak nitelikteydi. Mütalaaya da kısmen muhalif bir karar olarak değerlendirebiliriz. Nevzat’la ilgili bizim beklentimiz, beyanlarımızdan da anlaşıldığı üzere iştirak halinde kendisinin de o suça ortak olduğunu düşünerek onun hakkında da TCK 82 maddesinden mahkemenin ceza vermesini bekliyorduk. Ancak bu gerçekleşmedi. Sadece delilleri karartmaktan dolayı 4 yıl 6 ay gibi bir hapis cezası aldı. Avukatlarımız burada, önceki dönem baro başkanımız Nahit Başkan burada. Kararı istinafa götüreceğiz” dedi. EREN: KARARIN NEVZAT BOYUTUYLA EKSİK KALDIĞI KANAATİNDEYİM Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise açıklamasında Nevzat Bahtiyar’ın da cinayetten yargılanması kanaatinde olduğunu belirterek, “Hukuk mücadelemizi sürdürdük. Başkanım da izah etti. Biz bugün mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Ben duruşmada da dün izah ettim. Evet, dava dosyası hukuki açıdan hepimizi yoran bir dosyaydı. Maalesef dosyaya ilişkin herhangi bir suça dair ikrar söz konusu olmadı. Ama dediğim gibi mahkemeye de izah etmiştim. Öldürmüşse Nevzat, bir katil gibi ceza yemeliydi. Öldürmemiş olsa bile hem dosyamızdaki baz verileri, aynı zamanda 19 gün boyunca Narin’i o dereye götürüp saklayan Nevzat olduğunu, benim nezdimde eğer adalet duygumuz tatmin edilecekse tabii ki hukuki çerçevede Nevzat’ın da aslında Narin açısından kasten çocuğu öldürmekten cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Tabii bunu söylerken hukukçuyuz. Çünkü biz Narin’in hangi dakika hangi saniye öldüğünü bilmiyorduk. Bu açıdan Narin’in öldüğünden nasıl da emin olup gidip oraya saklıyor. Bu açıdan kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Tabii ki Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonumuz, bu kararı Nevzat boyutuyla istinaf edecektir. Ama dediğim gibi ilk günden beri bütün toplumun vicdanında yaralar açan bu cinayet dosyasında cinayete sebep olan, Narin’i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı alması gerektiğini söyledik. Ama dediğim gibi bugün biraz eksik, istinafa yaptığımız başvuru, sonrasındaki Yargıtay aşaması, nihayetinde şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde. Hukuki süreci bugüne kadar takip ettiğimiz gibi takip etmeye devam edeceğiz. Ama eminim ki bu davadaki bu davadaki hukuki süreç, Türkiye’deki benzer cinayetlerin yaşanmaması için hem TBMM hem de siyasal iktidara çok iş düşüyor” diye konuştu. ‘TÜRKİYE’DE İLK DEFA BİR BARO, BÖYLESİNE BİR DAVA DOSYASINDA MÜŞTEKİ OLDU’ Eren, açıklamasının devamında, Güran ailesini karşılarına almak gibi niyetlerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Biz bu davada Türkiye’de bir daha çocukların bir daha katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksiklikleri ortaya koyduk. İktidardan da TBMM’den de çocuk cinayetlerine dair, kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sistemi, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımızın olduğunu da bu dava bizlere gösterdi. Ama bu davanın da farklı kazanımları da vardı. Hep şunu söyledik. Türkiye’de ilk defa bir baro, böylesine bir dava dosyasında müşteki oldu, suçtan zarar gören oldu. Ve bu tür dosyalarda hukuk örgütlerinin ve aynı zamanda soruşturma makamlarının ve yargı makamlarının bir arada maddi gerçeğin açığa çıkması için, hakikatlerin açığa çıkması için, birlikte çalışıyor olmasının ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu gördük. Biz bu ve benzeri tüm dosyalardaki Türkiye’deki diğer kentlerdeki dosyalardaki mahkemelerin de soruşturma makamlarının da Diyarbakır’daki bu örnek uygulamayı kendileri açısından emsal almalarını bekliyoruz. Çünkü bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin tüm dezavantajlı gruplarını hepimiz korumak zorundayız. Biz o sorumlulukla hareket ettik. Hiçbir zaman aileyi karşımıza almadık ya da aileyi bir bütün olarak karşımıza almak gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Biz kim katilse, kim bun
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran cinayeti davasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalarına karar verdi. Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, 4 sanık hakkında verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulamadı.
‘KARAR KISMEN TALEBİMİZİ KARŞILADI, NEVZAT’LA İLGİLİ KARARI İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ’
Kararın açıklanmasının ardından Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, açıklamalarda bulundu. Nevzat Bahtiyar ile ilgili kararı istinafa götüreceklerini belirten Güleç, “Az önce Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran hakkında mahkeme iştirak halinde kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış hapis ile cezalandırdı. Nevzat Bahtiyar’ı ise delilleri karartmaktan 4 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı. Yani mahkemenin kararı, kısmen talebimizi karşılayacak nitelikteydi. Mütalaaya da kısmen muhalif bir karar olarak değerlendirebiliriz. Nevzat’la ilgili bizim beklentimiz, beyanlarımızdan da anlaşıldığı üzere iştirak halinde kendisinin de o suça ortak olduğunu düşünerek onun hakkında da TCK 82 maddesinden mahkemenin ceza vermesini bekliyorduk. Ancak bu gerçekleşmedi. Sadece delilleri karartmaktan dolayı 4 yıl 6 ay gibi bir hapis cezası aldı. Avukatlarımız burada, önceki dönem baro başkanımız Nahit Başkan burada. Kararı istinafa götüreceğiz” dedi.
EREN: KARARIN NEVZAT BOYUTUYLA EKSİK KALDIĞI KANAATİNDEYİM
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ise açıklamasında Nevzat Bahtiyar’ın da cinayetten yargılanması kanaatinde olduğunu belirterek, “Hukuk mücadelemizi sürdürdük. Başkanım da izah etti. Biz bugün mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Ben duruşmada da dün izah ettim. Evet, dava dosyası hukuki açıdan hepimizi yoran bir dosyaydı. Maalesef dosyaya ilişkin herhangi bir suça dair ikrar söz konusu olmadı. Ama dediğim gibi mahkemeye de izah etmiştim. Öldürmüşse Nevzat, bir katil gibi ceza yemeliydi. Öldürmemiş olsa bile hem dosyamızdaki baz verileri, aynı zamanda 19 gün boyunca Narin’i o dereye götürüp saklayan Nevzat olduğunu, benim nezdimde eğer adalet duygumuz tatmin edilecekse tabii ki hukuki çerçevede Nevzat’ın da aslında Narin açısından kasten çocuğu öldürmekten cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Tabii bunu söylerken hukukçuyuz. Çünkü biz Narin’in hangi dakika hangi saniye öldüğünü bilmiyorduk. Bu açıdan Narin’in öldüğünden nasıl da emin olup gidip oraya saklıyor. Bu açıdan kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Tabii ki Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonumuz, bu kararı Nevzat boyutuyla istinaf edecektir. Ama dediğim gibi ilk günden beri bütün toplumun vicdanında yaralar açan bu cinayet dosyasında cinayete sebep olan, Narin’i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı alması gerektiğini söyledik. Ama dediğim gibi bugün biraz eksik, istinafa yaptığımız başvuru, sonrasındaki Yargıtay aşaması, nihayetinde şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde. Hukuki süreci bugüne kadar takip ettiğimiz gibi takip etmeye devam edeceğiz. Ama eminim ki bu davadaki bu davadaki hukuki süreç, Türkiye’deki benzer cinayetlerin yaşanmaması için hem TBMM hem de siyasal iktidara çok iş düşüyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE İLK DEFA BİR BARO, BÖYLESİNE BİR DAVA DOSYASINDA MÜŞTEKİ OLDU’
Eren, açıklamasının devamında, Güran ailesini karşılarına almak gibi niyetlerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Biz bu davada Türkiye’de bir daha çocukların bir daha katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksiklikleri ortaya koyduk. İktidardan da TBMM’den de çocuk cinayetlerine dair, kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sistemi, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımızın olduğunu da bu dava bizlere gösterdi. Ama bu davanın da farklı kazanımları da vardı. Hep şunu söyledik. Türkiye’de ilk defa bir baro, böylesine bir dava dosyasında müşteki oldu, suçtan zarar gören oldu. Ve bu tür dosyalarda hukuk örgütlerinin ve aynı zamanda soruşturma makamlarının ve yargı makamlarının bir arada maddi gerçeğin açığa çıkması için, hakikatlerin açığa çıkması için, birlikte çalışıyor olmasının ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu gördük. Biz bu ve benzeri tüm dosyalardaki Türkiye’deki diğer kentlerdeki dosyalardaki mahkemelerin de soruşturma makamlarının da Diyarbakır’daki bu örnek uygulamayı kendileri açısından emsal almalarını bekliyoruz. Çünkü bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin tüm dezavantajlı gruplarını hepimiz korumak zorundayız. Biz o sorumlulukla hareket ettik. Hiçbir zaman aileyi karşımıza almadık ya da aileyi bir bütün olarak karşımıza almak gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Biz kim katilse, kim buna sebep olduysa, kim birlikte hareket ettiyse ceza alsın diye bu dosyada Narin için yerimizi aldık.”
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da Nevzat Bahtiyar ile ilgili verilen cezanın az bulunduğu gerekçesiyle, kararın istinafa taşıyacağı öğrenildi.
BAKAN GÖKTAŞ'TAN İLK YORUM
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, kararla ilgili sosyal mesya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Acısı hepimizin yüreğini yakan Narin kızımız için sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları adına Bakanlık olarak süreci yakından takip edeceğimize söz vermiştik ve bu sözümüzü kararlılıkla yerine getirdik.
Hukuk Hizmetleri Genel Müdürümüzün de içinde bulunduğu avukatlarımız, tüm duruşmalara katılarak Narin’i kendi evlatları gibi sahiplendi ve adaletin tecelli etmesi için büyük bir özveriyle çalıştı. Hiçbir karar Türkiye’nin evladı Narin kızımızı geri getiremez ancak sanıklara verilen ceza yüreklere su serpti. Bu süreçte özveri ile canla başla Narin’ın hakkını savunan ve Narin için adaletin tecelli etmesini sağlayan avukatlarımıza teşekkür ediyorum.
OLAY
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran'ın 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılmıştı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar'ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim'de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım'da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık'a ertelenmişti.
İlk duruşmanın ardından cumhuriyet savcısı, hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.
Tepkiniz Nedir?