Fenomen Talu çifti ilk kez hakim karşısında: Dolandırıcı sanıldığımız için firmalar para ödemedi

'Var böyle tipler' sayfasıyla tanınan sosyal medya fenomeni Kıvanç Talu ve Beril Talu çiftinin yaklaşık 150 milyon liralık vurgun yapıp yurtdışına kaçtıkları iddia edilmişti. 5 Ocak 2024'te Gürcistan'dan Sabiha Gökçen Havalimanı'na gelen Talu çifti havalimanında gözaltına alınmıştı. Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne getirilen çiftin savcılıktaki ifadeleri alınmıştı.

Savcılıktaki işlemleri tamamlanan Beril ve Kıvanç Talu 'Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık' suçundan çıkarıldıkları Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştı. Duruşma saat 12.15 sıralarında başladı.

5 OCAK 2024'TE TUTUKLANDILAR

5 Ocak 2024'te tutuklanan Talu Çifti bugün ilk kez hakim karşısına çıkıyor. Kartal'daki Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve saat 12.15'te başlayan duruşmaya tutuklu sanık Kıvanç Talu ile Beril Talu kaldıkları cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanık Ertan Koç ile müştekiler ve avukatlar da salonda hazır bulundu.

'BEN SADECE FATURA İŞLEMİNE BAKIYORUM'

Duruşma tutuksuz sanık Ertan Koç'un savunmasının alınmasıyla başladı. Tutuksuz Sanık Ertan Koç savunmasında, " 'Var böyle tipler' şirketinde kızım Beril ve damadım Kıvanç çalışıyordu. Ben sadece evrak takibini yapıyordum para benim hesabıma geliyordu. Son zamanlarda borçları ödeyemedikleri için ben tüm malvarlığımı satıp borçları ödemeye başladım. Müştekiler beni tanımaz benim onlarla görüşmüşlüğüm yok. Ben emekliyim İzmir’de kendime ait nakliyat şirketi vardı 2010 yılı gibi kapattım. Ben sadece ödemeleri, fatura kesimini, vergi ödemelerini yaptım. Kızım Beril ve damadım da bir firmada çalışıyordu onlar çok yoğun çalıştığı için ben evrak işleriyle ilgilenmek için şirketi kendi adıma açtım. Ben sadece vergi takibini yapıp, reklam işlerine bakıyordum. Kızım ve damadım ekran yüzüydü. Reklam işleri, seslendirme işleri yapıyorlardı. Şirketlerle ön görüşmeleri Kıvanç yapıyordu. Ben, proje yapılıyor işlemler bitiyor gün sonunda faturalama vergi ödemeleri yapıyordum. Gelen paralar hesaba geliyordu faturalı şekilde şirket içinden çıkışı oluyordu. Nakliye firmasından, seslendirme işi aldığımız reklamlar oluyordu daha çok nakliye üzerinden alıyorduk. Şirketin hesabından hiç para gelmedi. O paralar benim şahsi hesabımdan geliyordu. Kızım Beril gelen paraların 'Borç' geldiğini söyledi. Çok yüksek gelirlerimiz yoktu. İş yapmak için, projeler için borç para aldılar" dedi.

‘DOLANDIRICI SANILDIĞIMIZ İÇİN ÇALIŞTIĞIMIZ REKLAM FİRMALARI PARA ÖDEMEDİ'

Tutuklu sanık Kıvanç Talu savunmasında, "Ben ve eşim 11 senedir reklamcıyız. Ben işin kreatif, yaratıcı fikirler kısmındayım. Eşim de yapımcı prodüksiyonla ilgileniyor. Eşim reklamları yürütmek için yakın çevresinden borç aldı. Faizle borç alarak bu yapımları ortaya çıkarmak sektörde yapılan bir şeydi. Biz bu süreçte 2023 yılı boyunca söz konusu borçları ödüyorduk. Bazı projelerden son anda vazgeçmek söz konusu olduğunda, borçların ödenmesinde aksamalar oldu. Eşimin babası Ertan Koç, arabasını, balıkçı kayığı vardı onu sattı biz arabamızı sattık. Bu süreçte eşim bazı borçları borçla kapattı. Biz kimseyi mağdur etmemek adına borcu borçla kapatmaya devam ettik. Eşim Pendik’te bir eve çağırılıyor. Eşim o evde alacaklıların eşi tarafından tehdit ediliyor çok korkmuştu beni aradı 'Bu borçlar yüzünden bize zarar verecekler' dedi. Ben aile babasıyım 4 yaşında çocuğum var. Bu tehditlerden dolayı eşimle çocuğumu 3 haftalık bir süre yurtdışına çıkarttım. Türkiye’de bütün haber kanallarında 'Yalancı, dolandırıcı fenomenler' diye linç kampanyası başlatıldı. Sokaktaki insanlar da bizi dolandırıcı sandı biz öyle bir insan değiliz. Tüm ülke bizi dolandırıcı sandıkları için reklam veren şirketler de ödeme yapmadı. Yılbaşına oğlumuzla beraber girdik. 4 Ocak günü eşim ve avukatımla beraber Gayrettepe Asayiş Şube'ye gittik. Bu durumda kafamız eğik ellerimiz kelepçeli şekilde götürüldük. Biz bu kalan borcu ödemek ve kapatmak istiyoruz. Biz borçları çalışıp ödüyorduk. Hapisteyiz ve çalışamıyoruz. Biz kimseyi mağdur etmek istemedik. Söz konusu durum sadece bir ticari borçtur biz bu borcun arkasındayız. Biz, bize zarar verileceğinden korktuğumuz için sadece 3 haftalığına yurt dışına çıkmıştık” dedi.

'SÖZ KONUSU PARALARI BORÇ OLARAK ALDIK'

Sanık Kıvanç Talu savunmasının devamında, "Bu borçları yaptığımız, yapacağımız reklam projelerini karşılayabilmek ve prodüksiyon maliyetlerini elde tutmak için aldık. Bu borçlar eşimin insanlarla ilişki kurduğu, tanıdığı insanlara yaptığı bir şey. Söz konusu onlarca proje var. Konuyla ilgili finansman yönetimi, borçların dağılımı, alınan borçların hangi projenin hangi aşamasında kullanılacak yönü eşim tarafından yönetiliyordu. Ben işin kreatif ve markanın sunum aşamasındayım. Ertan Bey'in durumu bana yönlendirmek istemesi şirket, markalar üzerinden sunduğum kreatif yönden fikirleri benim yönetmemdi. Bunlar çekim, prodüksiyon yapılması gereken işlerde, bütün büyük işlemi ekranda gördüğünüz tamamlanmış görüntüyü yürüten kişi eşim oluyor. Bu projelerle ilgili fatura kesimini ise Ertan Bey yapıyordu ben sadece fikir tarafındayım. Ben aynı zamanda Samsung’un yüzüyüm. Aynı anda yürüttüğümüz çok fazla reklam var" dedi.

'FATURALI OLARAK 4,5 MİLYONLUK İŞ YAPMIŞIZ'

Sanık Kıvanç Talu, "Söz konusudurum 2023 yılının ikinci yarısından itibaren borçlara yetişemediğimizden ortaya çıktı. MASAK raporlarında da görüleceği gibi 2023 yılında faturalı olarak 4,5 milyonluk iş yapmışız. Gelen paralar, bu yaptığımız işlerden, saydığımız markalardan gelen paralardı. Her gelen parayla biz borç ödemeye devam ettik. Yaptığımız işin hayata geçirilme süresi uzadıkça iş ivme olarak aşağı doğru gidiyordu. Bu olaylar gerçekleşene kadar bizim eş zamanlı olarak tuttuğumuz onlarca proje vardı. Projeleri sunduk o hafta paramızı aldık bitti olmuyordu. Örneğin Samsung ile yaptığımız ilk işte 700 milyon lira kazancımız olacaktı. O işte prodüksiyon olarak zarar yaptık. Söz konusu paraları borç olarak aldık. Borçla iş yaptığımızı biliyorum. İnsanların eşimi beni ne kadar çok sıkıştırdıklarını, aradıklarını biliyorum. Eşimle beraber gece gündüz çalışıp yeni fikirler üretmeye çalıştık. Biz dolandırıcı değiliz ve biz kimseyi dolandırmadık. Biz borçla bir iş yapmaya çalıştık. Herkes bizi dolandırıcı zannetti. Ben evladımı korumak istedim. Eşimin borçlandığından haberim var, insanlara vaat vermem söz konusu değildir" dedi.

'ÇALIŞTIĞIMIZ İÇİN ÜZERİMİZE ŞİRKET KURAMIYORDUK'

Tutuklu sanık Beril Talu ise savunmasında, "2013 yılından itibaren 2023 Şubat ayına kadar İngiltere’ye bağlı bir şirkette çalışıyordum. 10 yıl kadar şirkette çalıştım 10 yılın sonunda 2023 Şubat ayında usulsüz olarak istifa ettirildim. Bana şantaj yapılan konuda sene sonunda yapılan denetim sonunda, 'Denetimde birtakım problemler var şirkette yetkili sen gözüküyorsun' denildiğinde, 'İmza yetkim yoktur söz olarak yetkim vardır' dedim. 5,5 milyonluk bir kesilmemiş fatura var denildi istifa vermem için baskı uygulandı ve istifamı verdim. Şirketten bana 5,5 milyonluk bir borç kaldı. Eşimle hangi markaya ne sunabiliriz de bu borçları öderiz diye kafa patlattık. Babamın var olan malvarlığını sattık. Ben sadece sermaye ve borç olarak para aldım. Borç aldığım kişiye borç alma nedenim konusunda açıklama yaptım. Kimsenin buradaki beyanı bir olamaz. Borç konusunda sohbet etmediğim insanlar da var. Kıvanç kreatif yönünde, ben de ne kadar kar elde edeceğimiz konusunda çalıştık. Bu sürede tanıdığınız insanlardan borç arayışına girdik. 2023 yılında ben işten ayrıldıktan sonra prodüksiyon olarak iş yapmaya başladık. Biz işte çalıştığımız için üzerimize bir şirket kuramıyorduk, yabancıya gitmek yerine tanıdığımız bildiğimiz emekli olduğu için babamın üzerine açtık. Babamın görevi sistem üzerinden sadece fatura kesmek ve fotoğrafı bana atmaktı. Borçlanmaya başladık, borçları ödemeye başladık ve iş yapmaya başladık" şeklinde konuştu.

'MÜŞTEKİLERDEN FAİZİYLE BORÇ ALDIM'

Sanık Beril Talu savunmasının devamında, "Müşteki Orçun Bey'den proje için borç aldım bu durumda belgeli. Kendisi de bu durumlara çok meraklı ve istekliydi. Kendisinden yüzde 100 faiz karşılığı borç istedim ve beyanları doğrudur. Kendisiyle, eşiyle tanıştım evime davet ettim. Tanıdığımız insanlardan borç alıyoruz. Borcu borçla ödediğim, kredi çekerek borç ödediğim zamanlar da oldu. Ben tehdit ediliyorum ne yapacağım dediğim zaman da babama gelen ödemeyi kişisel hesabıma isteyip ödediğim bir durumdu. Buradaki bazı müşterileri hiç tanımıyorum. Müştekilerden her zaman faiziyle borç para aldım ve faiziyle ödeme yaptım. Müşteki Neziha Hasoğlu’nu tanımıyorum ben borç ödeyemeyeceğimi, zaman alacağını söylediğim zaman yüz yüze geldik. Müşteki Cemal Batuhan’ı tanıyorum. Kendisinden faizli borç para aldım. Müşteki Ramazan Sarhan’ı tanıyorum zamanında beraber de çalıştık. Evimize gelip gitmişliği var, faiz karşılığı para aldım. MASAK raporunda ayrı müşteki beyanında farklı tutarlar gözüküyor. 800 bin liralık bir borcum olduğunu düşünmüyorum. Müşteki Burçin Kaya’nın ailesine ciddi bir geri ödeme yaptım. Müşteki Songül’ü eski tanırım ve çok severim. Benim ne iş yaptığımı, çocuğumu emzirirken de, evlenirken de hep yanımdaydı. Kendi inisiyatifinde kredi çekip bana borç verdi. Songül benim borç aradığımı biliyor, insanlara aracı olarak borç alıyordu benim adıma bir menfaati var mı bilmiyorum. Songül ve Ramazan'ı çağırıp ödeme geçirecek diyorum, herkes buz kesiyor 'İnsanlara iş için borç aldık geri ödeme yapacağız' demeleri gerektiğini söyleyemedikleri konusunda benim söyleyeceğimi dile getirdim" dedi. Talu savunmasının devamında, " Ben 1 yıldır tutukluyum. Ben yarın öbür gün dışarı çıktığıma neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Benim tüm hesap dökümlerim ortada ben şu an zarar karşılayacak durumda değilim. Borç aldığım ama şikayetçi olmayan kişiler de var. Ben 1 yıl tutukluyken bir anda borç ödememi beklemeleri hiç doğru değil" şeklinde konuştu.

1 MİLYON 400 BİN LİRA ALACAĞIM VAR'

Müşteki Ali Fatih Pamukçu, "2008 yılından beri bir şirketim var. Ajanslarla iş yaparız. 2.5 sene önce bir arkadaşım vasıtasıyla Beril Talu ile tanıştım. Toplantı yaptık ve sorun yok borçları ödeyeceğiz dedi. Yüzde 50, yüzde 100 kar olacak denildi ama ben yatırım olarak verdim parayı. Şu anda alacağım para var. 'Var böyle tipler' sayfasından 300 bin lira alacağım var, yatırıma verdiğim 1 milyon 400 bin lira alacağım para var verdiğim hizmetin karşılığını almak istiyorum. Yurtdışına çıktıklarını görünce dolandırıldığımı sandım" dedi. Müşteki Orhan Kış ise, "2023 yılında kardeşim arayıcılığıyla tanışıyorum. Beril Hanımın yurtdışına kaçtığını düşündüğüm için dolandırıldığımı sandım. Yüzde 50 kar amacıyla faiziyle para verdim. Ben kardeşime elden para ödediğim de oldu. Beril Hanımın hesabına attığım para da oldu. Ortalama 400-500 bin lira para attım. Geri 100 bin lira açık kalacak şekilde ana param geri geldi. Şikayetçiyim" dedi.

'180 BİN LİRA PARAMIN TAMAMINI İSTİYORUM'

Müşteki Orçun Oktay Duygun ise, "Kendime ait kozmetik şirketim vardı. Tanıtım yapmak için ‘var böyle tipler' sayfasıyla iletişime geçtim. Faturalı şekilde videolar çekildi. Beril Hanım Whatsapp üzerinden bana vergi borcu için borç istediğini yazdı ben de kabul etmedim. 'Biz yurtdışı firmalarından herhangi bir ücret alamıyoruz. Size verdiğimiz kar payından iki katını teklif ediyoruz' dedi ben de kabul ettim. Eylül sonuna gelene kadar ailece arkadaş olduk. Elden para verdikleri de doğrudur. 'Dolandırıldığımı düşünüyorum yarın savcılığa gideceğim' diyerek mesaj attım ertesi gün eşiyle beraber şirketime geldiler. Kıvanç Bey beni aradı; Caddebostan’da bir restoranda buluştuk. Şu an borçları olduğunu ve ödeyemeyeceğini söyledi benim müşterilerime ücretsiz video çekmek istediklerini söyledi ben de kabul ettim. Sonra tutuklandılar. Benim mesajlarımda hiçbir şekilde faiz kelimesi geçmemektedir. Ben 180 bin lira paramın tamamını istiyorum" dedi.

'BERİL HANIM BİZE PARAYI VERMESEYDİNİZ ŞEKLİNDE İFADE TAKINDI'

Müşteki Jale Korkmaz ise "Sanık Beril ve Kıvanç Talu'yu tanımıyorum. Arkadaşım Songül aracılığıyla tanıdım. Beril Hanımın reklamcı olduğunu işinden ayrıldığını ve artık serbest çalışacağını söyledi. Kar amacı ile 450 bin lira para verdim. Ana paramdan 200 bin lira alacağım var. Songül Hanım, Beril Hanım aracılığıyla farklı IBAN bilgileri de verdi. Songül bana, 'Beril benim müşterim, evine de gidiyorum, manikürcüsüyüm çok iyi insanlar' dedi. Songül Güler de iyi niyetiyle bana aktardı. Bize söylenen süreler 15-20 günlük sürelerdi ama bu süreler uzadı. Songül Hanım bana 'Beril hanım arabasını satacak ödemeyi yapacak' dedi. Beril Hanım arkadaşımın güzellik merkezine geldi ve toplantı yapıldı. Orada Beril hanım bize 'Vermeseydiniz parayı' şeklinde bir ifadeyle yaklaştı. Burada iyi niyet doğrultusunda hareket ettim. Şikayetçiyim" dedi.

'ARACIMI SATARAK PARA VERDİM'

Müşteki Cemal Batuhan Çalışkan ise "Olaylar yaşandıktan sonra etrafımdaki insanlardan borç alıp borç verdiklerini duydum. Aracımı satarak para verdim. Reklam bütçesi adı altında bundan da kar edeceğimi söyledi bende bu yüzden aracımı sattım. 7 senedir kendimce biriktirdiğim bir parayla almıştım arabamı. 450 bin lira para yatırdım kar payıyla bana gelen parayı geri yatırdım. Herhangi bir zarar talebim yok" şeklinde konuştu.

' 3 KATINI ALACAKSIN SÖYLEMLERİ OLDU'

Müşteki Kaan Kaner, “Beril hanım ile aynı sektördeyiz. Önce Beril iletişime geçti. Sektöre yabancı değilim. Samsung gibi büyük isimler vardı. Kar vaatleri arttı. Bahsettiğim markalarla çalışabileceğine inanıyorum ama bir yerden sonra çıktığından çıkacağını biliyordum. Evlerine gittiğim de hiç borçlu insanlar gibi yaşamları yoktu. 10 yıllık arkadaşım hiç sorgulamadım. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu. Müşteki Neziha Hasoğlu, ise, "Songül ve Bilge hanım vasıtası ile tanıdım. En son Bilge hanımın evinde yüz yüze tanıştım. Belli başlı reklam firmaları ile anlaşıldı. Kâr payı adı altında bizimde faydalanmamız için sesli mesaj olarak Whatsapp üzerinden geldi. 450 bin lira ve 75 bin lira bir rakamı Beril Hanımın hesabına gönderdim. Toplam da 589 bin lira. Karşılanmasını istiyorum" dedi. Müşteki Ramazan Sarhan ise, "Kız arkadaşım vasıtasıyla sadece Beril Talu'yu tanıyorum. Toplamda 800 bin lira verdiğim para var. 800 bin lira zararım var. İlker Bayraklar’a 70 bin, Can Ayaloğlu’na 120 bin, Ümit Dirican’a 140 bin, Beril Talu’nun hesabına 35 bin olmak üzere yaklaşık 8-9 kere hesaba para gönderdim. İlk başta vadeler çok düşüktü. İlk verdiğim miktar 35 bin liraydı, sonra 50 bin lira aldım. Bir hafta sonra '3 katını alacaksın' söylemleri oldu. Zararımın tamamının ödenmesini istiyorum. Şikayetçiyim" dedi.

'TUTUKSUZ YARGILANMAYI TALEP EDİYORUZ'

Müştekilerin sözlerine karşılık tutuklu sanık Kıvanç Talu, 'Hiçbir şekilde dolandırıcılık söz konusu değildir. Durum sadece iş için alınmış bir borçlanmadır. Sadece çalışmaya ihtiyacımız var hapiste olduğumuz için çalışamıyoruz. En azından tutuksuz yargılanma sürecinde olsak. Bir lira bile paramız yok, bu mağduriyeti gidermeyi istiyoruz. Tutuklu sanık Beril Talu ise beyanında ise "Kesinlikle tutuklu yargılanmanın çok ağır olduğunu düşünüyorum. Sadece maddi olarak değil manevi olarak da ağır. Herkesin iyi niyetle bir ilişki içinde verdikleri borç açıkçası sorumluluk alması gerektiğini düşünüyorum. Hiç kimseye faydası olmayan bir süreç geçirdik. Farklı bir tedbir uygulanmasını tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum. Tutuksuz sanık Ertan Koç ise "Olayla alakam yok, biz bir aileyiz bir araya gelirsek bu durumları atlatırız. Adli kontrolümün kaldırılmasını istiyorum" dedi.