Çayeli açıklarında 'petrol' heyecanı: Türkler zoru başarır!
Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Maden, AA muhabirine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın, Çayeli'nde petrol olduğu değerlendirilen lokasyonlarda sondaj çalışmaları başlatılacağı yönündeki açıklamasının bölgede çalışma yapan akademisyenleri mutlu ettiğini, araştırmalara destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Bölgenin jeolojik ve tektonik yapısına bağlı olarak Batı ve Doğu Karadeniz havzası olarak ikiye ayrıldığını belirten Maden, Batı Karadeniz havzasında milli gemilerle arama ve sondaj çalışmaları sonucunda doğal gaza ulaşıldığını ifade etti. SSK, Bağkur, memur ve memur emeklisi için heyecanlı bekleyiş başladı! İşte tüm kesimler için konuşulan zam farkı Maden, Karadeniz'in iki ve üç boyutlu sismik aramalarla adeta örümcek ağı gibi işlendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Ülkemizin yaptığı hamlelerle hem arama hem de sondaj gemisine sahip olmamızın ne kadar değerli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Geçmişte kiralık gemilere muhtaçtık. Ege Denizi'nde petrol araması için gemi kiralarken, şu anda elimizde iki tane araştırma gemisi, dört sondaj ve bir tane de üretim gemimiz var. Geldiğimiz noktayı iyi görmemiz gerekiyor." Çayeli sahilinden 2023'te tekneyle yaklaşık 7 mil açılarak bölgeden aldıkları numuneleri Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına analize gönderdiklerini anımsatan Maden, aynı yıl içerisinde çıkan sonuçlara göre, sızıntı kaynağının petrol kökenli olduğunun tespit edildiğinin altını çizdi. Maden, sonuçların akademik anlamda jeofizik, uydu verileri ve çalışmalarla uygun olduğunun ortaya çıktığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Bölgede sondaj çalışması yapmayı planlayan Bakanlığın, çalışmayla ilgili endişesinin olmaması gerekiyor. Doğu Karadeniz havzasında tortul kalınlığı oldukça fazla. Deniz derinliği ise 2 bin metreleri aşıyor. Sondaja ulaşabilmek için yoğun faaliyette bulunulacak. Zahmetli bir işe girilecek. Türkler zoru başarır. Ben, Doğu Karadeniz havzasında petrole ve doğal gaza ulaşacağımıza eminim." İtalya'da gündem Baykar: Gökyüzünün Ferrarisi Türk oluyor "Yıllardır Çayeli açıklarında günde 1 ton petrol yüzeye sızıyor" Dokuz Eylül Üniversitesince Rize ve Trabzon arasında gerçekleştirilen sismik çalışmalar sonucunda iki çamur volkanının varlığının belirlendiğine işaret eden Prof. Dr. Maden, "Bunun yanında gaz çıkışlarının yerlerini tespit ettiler. Dolasıyla buralarda çamur volkanı, gaz çıkışlarının sismik kesitlerde parlak nokta diyeceğimiz, doğrudan enerji varlığını gösteren emareler. Bu, bölgenin petrol ve doğal gaz açısından olumlu ve rezervi yüksek bir alan olduğunu gösterir." diye konuştu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre ilk önce keşif kuyusunun açılacağını dile getiren Maden, olumlu sonuç gelmesi sonucunda üretim kuyularının açılma işlemine başlanılacağını ifade etti. Maden, keşif kuyularından olumlu sonuç çıkacağından emin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Yıllardır Çayeli açıklarında günde 1 ton petrol yüzeye sızıyor. Bunun hafif kısmı güneşle birlikte buharlaşıyor. Ağır kısmı ise tekrar toplanıp denizin dibine çöküyor. Keşif kuyusu yaptıktan sonra ek sondajlara, üretim sondajlarına geçilmesi gerekir. Daha sonra da bulunan petrolün ve doğal gazın sahile ulaştırılıp rafinelere gitmesi gerekiyor."
Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Maden, AA muhabirine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın, Çayeli'nde petrol olduğu değerlendirilen lokasyonlarda sondaj çalışmaları başlatılacağı yönündeki açıklamasının bölgede çalışma yapan akademisyenleri mutlu ettiğini, araştırmalara destek vermeye hazır olduklarını söyledi.
Bölgenin jeolojik ve tektonik yapısına bağlı olarak Batı ve Doğu Karadeniz havzası olarak ikiye ayrıldığını belirten Maden, Batı Karadeniz havzasında milli gemilerle arama ve sondaj çalışmaları sonucunda doğal gaza ulaşıldığını ifade etti.
Maden, Karadeniz'in iki ve üç boyutlu sismik aramalarla adeta örümcek ağı gibi işlendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Ülkemizin yaptığı hamlelerle hem arama hem de sondaj gemisine sahip olmamızın ne kadar değerli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Geçmişte kiralık gemilere muhtaçtık. Ege Denizi'nde petrol araması için gemi kiralarken, şu anda elimizde iki tane araştırma gemisi, dört sondaj ve bir tane de üretim gemimiz var. Geldiğimiz noktayı iyi görmemiz gerekiyor."
Çayeli sahilinden 2023'te tekneyle yaklaşık 7 mil açılarak bölgeden aldıkları numuneleri Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına analize gönderdiklerini anımsatan Maden, aynı yıl içerisinde çıkan sonuçlara göre, sızıntı kaynağının petrol kökenli olduğunun tespit edildiğinin altını çizdi.
Maden, sonuçların akademik anlamda jeofizik, uydu verileri ve çalışmalarla uygun olduğunun ortaya çıktığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Bölgede sondaj çalışması yapmayı planlayan Bakanlığın, çalışmayla ilgili endişesinin olmaması gerekiyor. Doğu Karadeniz havzasında tortul kalınlığı oldukça fazla. Deniz derinliği ise 2 bin metreleri aşıyor. Sondaja ulaşabilmek için yoğun faaliyette bulunulacak. Zahmetli bir işe girilecek. Türkler zoru başarır. Ben, Doğu Karadeniz havzasında petrole ve doğal gaza ulaşacağımıza eminim."
"Yıllardır Çayeli açıklarında günde 1 ton petrol yüzeye sızıyor"
Dokuz Eylül Üniversitesince Rize ve Trabzon arasında gerçekleştirilen sismik çalışmalar sonucunda iki çamur volkanının varlığının belirlendiğine işaret eden Prof. Dr. Maden, "Bunun yanında gaz çıkışlarının yerlerini tespit ettiler. Dolasıyla buralarda çamur volkanı, gaz çıkışlarının sismik kesitlerde parlak nokta diyeceğimiz, doğrudan enerji varlığını gösteren emareler. Bu, bölgenin petrol ve doğal gaz açısından olumlu ve rezervi yüksek bir alan olduğunu gösterir." diye konuştu.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre ilk önce keşif kuyusunun açılacağını dile getiren Maden, olumlu sonuç gelmesi sonucunda üretim kuyularının açılma işlemine başlanılacağını ifade etti.
Maden, keşif kuyularından olumlu sonuç çıkacağından emin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Yıllardır Çayeli açıklarında günde 1 ton petrol yüzeye sızıyor. Bunun hafif kısmı güneşle birlikte buharlaşıyor. Ağır kısmı ise tekrar toplanıp denizin dibine çöküyor. Keşif kuyusu yaptıktan sonra ek sondajlara, üretim sondajlarına geçilmesi gerekir. Daha sonra da bulunan petrolün ve doğal gazın sahile ulaştırılıp rafinelere gitmesi gerekiyor."
Tepkiniz Nedir?