Birbirimize düşersek çakallara av oluruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’ndeki “Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı”nda katıldı. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları kaydetti: KADÜK BIRAKILDI: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin üzerinden 76 sene geçti. İlan edildiği dönemde insanlığın geleceği adına büyük umutlar vadeden beyanname ne yazık ki zamanla örselenmiş, içi boşaltılmış, özellikle gücü elinde tutan devletler tarafından kadük bırakılmıştır. DEMOKRASİ HAVARİSİ KESİLENLER: Beyannamenin kabul edildiği 1948 yılı aynı zamanda İsrail’in Filistin’de terör estirmeye başlamasının da miladı olmuştur. O günden beri İsrail, Filistin halkının topraklarını gasp etmeye, bu toprakların asıl sahiplerini sürgün etmeye devam ediyor. Hocalı’da kardeşlerimiz can verirken, Irak ve Afganistan işgal edilirken, Ebu Gureyb’te insanlar işkenceden geçirilirken aynen bugün olduğu gibi komşumuz Suriye’de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken, lafa gelince insan hakları ve demokrasi havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı. CANİLER KOLLANDI: Aynı çifte standartla ülkemizle ilgili hususlarda defalarca biz de karşılaştık. Bölücü örgütün terör eylemlerinde çoğu sivil binlerce vatan evladını şehit verdik. 15 Temmuz gecesi 252 insanımız FETÖ’cü hainler tarafından kalleşçe şehit edildi. Ama tüm bu süreçlerde eleştiri okları ülkemize yönelirken, masumları katleden caniler Batılı ülkeler tarafından kollandı, baş tacı yapıldı. TAVRIMIZI KOYDUK: Millet olarak tarih boyunca dünyanın neresinde bir zulüm varsa, kimseden çekinmeden sesimizi yükselttik, tavrımızı ortaya koyduk. Türkiye asırlardır mazlumlara eman yurdu olmuş, müşfik ve merhametli bir ülkedir, milletimiz de alicenap bir millettir. Kapımıza gelene Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün diye sormadık. Bizden yardım dileyene Müslüman mısın, Hristiyan mısın, Yahudi misin diye sormadık. İhtiyaç sahiplerinin kimliğine bakmadan, inancına, derisinin rengine aldırmadan sadece ülkemizin kapılarını değil gönül dünyamızın kapılarını da ardına kadar açtık. Nerede bir masum ve mazlum varsa hakkını savunduk. Zulmü alkışlayanlardan değil, gerektiğinde bedel ödeme pahasına hakkı tutup kaldıranlardan olduk. Hem Gazze mezaliminde hem de Suriye krizinde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık. ANAMUHALEFETE RAĞMEN: Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaşmıştır. Suriyeli muhacirleri ensar ruhuyla 13 yıl boyunca en güzel şekilde misafir ettik. ‘Biz ensarız, dolayısıyla bir muhacir neyi yapıyorsa işte biz bunu yapmaya mecburuz’ dedik. ‘Sizi kovacağız’ diyen bu ülkedeki ana muhalefete rağmen dedik. ÇAĞRILARIMIZIN İSABETİNİ GÖSTERDİ: Etrafımızda yaşanan gelişmeler Cumhur İttifakı olarak bir süredir kamuoyumuza ve siyaset kurumuna yaptığımız çağrıların ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye’yi bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır. Unutmayalım ki bir olursak saldırılar karşısında yıkılmaz bir kale oluruz. Ama birbirimize düşersek bu sefer de Allah korusun etrafımızda dolaşan çakallara av oluruz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin. ‘Suriye’de huzura giden yolun kapıları açıldı’ DİKTATÖR GÖRMEK İSTEYEN GÜNAH GALERİSİNE BAKSIN: Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesi ile birlikte inşallah Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye’de barış ortamı kök saldıkça inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin sayısı da zamanla artacaktır. CHP’nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından mahcubiyet duyması gereken CHP’nin Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu parti adına bir utanç vesikasıdır. Bunlar yıllarca şahsımıza diktatör iftirası attılar. Türk demokrasisine gölge düşürmek istediler. Hatta ülke ülke dolaşarak Türkiye’yi yabancılara şikâyet ettiler. Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem: Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye’den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz. Sinirlioğlu’nu kabul etti Erdoğan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu’nu kabul etti. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’yi ziyaret edecek olan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı kabul edecek.

Aralık 12, 2024 - 08:00
 0  0
Birbirimize düşersek çakallara av oluruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’ndeki “Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı”nda katıldı. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları kaydetti:

KADÜK BIRAKILDI: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin üzerinden 76 sene geçti. İlan edildiği dönemde insanlığın geleceği adına büyük umutlar vadeden beyanname ne yazık ki zamanla örselenmiş, içi boşaltılmış, özellikle gücü elinde tutan devletler tarafından kadük bırakılmıştır.

DEMOKRASİ HAVARİSİ KESİLENLER: Beyannamenin kabul edildiği 1948 yılı aynı zamanda İsrail’in Filistin’de terör estirmeye başlamasının da miladı olmuştur. O günden beri İsrail, Filistin halkının topraklarını gasp etmeye, bu toprakların asıl sahiplerini sürgün etmeye devam ediyor. Hocalı’da kardeşlerimiz can verirken, Irak ve Afganistan işgal edilirken, Ebu Gureyb’te insanlar işkenceden geçirilirken aynen bugün olduğu gibi komşumuz Suriye’de tarihin en vahşi zulümleri yaşanırken, lafa gelince insan hakları ve demokrasi havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı.

CANİLER KOLLANDI: Aynı çifte standartla ülkemizle ilgili hususlarda defalarca biz de karşılaştık. Bölücü örgütün terör eylemlerinde çoğu sivil binlerce vatan evladını şehit verdik. 15 Temmuz gecesi 252 insanımız FETÖ’cü hainler tarafından kalleşçe şehit edildi. Ama tüm bu süreçlerde eleştiri okları ülkemize yönelirken, masumları katleden caniler Batılı ülkeler tarafından kollandı, baş tacı yapıldı.

TAVRIMIZI KOYDUK: Millet olarak tarih boyunca dünyanın neresinde bir zulüm varsa, kimseden çekinmeden sesimizi yükselttik, tavrımızı ortaya koyduk. Türkiye asırlardır mazlumlara eman yurdu olmuş, müşfik ve merhametli bir ülkedir, milletimiz de alicenap bir millettir. Kapımıza gelene Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün diye sormadık. Bizden yardım dileyene Müslüman mısın, Hristiyan mısın, Yahudi misin diye sormadık. İhtiyaç sahiplerinin kimliğine bakmadan, inancına, derisinin rengine aldırmadan sadece ülkemizin kapılarını değil gönül dünyamızın kapılarını da ardına kadar açtık. Nerede bir masum ve mazlum varsa hakkını savunduk. Zulmü alkışlayanlardan değil, gerektiğinde bedel ödeme pahasına hakkı tutup kaldıranlardan olduk. Hem Gazze mezaliminde hem de Suriye krizinde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık.

ANAMUHALEFETE RAĞMEN: Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaşmıştır. Suriyeli muhacirleri ensar ruhuyla 13 yıl boyunca en güzel şekilde misafir ettik. ‘Biz ensarız, dolayısıyla bir muhacir neyi yapıyorsa işte biz bunu yapmaya mecburuz’ dedik. ‘Sizi kovacağız’ diyen bu ülkedeki ana muhalefete rağmen dedik.

ÇAĞRILARIMIZIN İSABETİNİ GÖSTERDİ: Etrafımızda yaşanan gelişmeler Cumhur İttifakı olarak bir süredir kamuoyumuza ve siyaset kurumuna yaptığımız çağrıların ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. İç cephemizi güçlendirmeyi amaçlayan hamlelerin özellikle arkasında Türkiye’yi bölgemizdeki tehdit ve tehlikelerden uzak tutma arzumuz vardır. Unutmayalım ki bir olursak saldırılar karşısında yıkılmaz bir kale oluruz. Ama birbirimize düşersek bu sefer de Allah korusun etrafımızda dolaşan çakallara av oluruz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi daim eylesin.

‘Suriye’de huzura giden yolun kapıları açıldı’

DİKTATÖR GÖRMEK İSTEYEN GÜNAH GALERİSİNE BAKSIN: Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesi ile birlikte inşallah Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye’de barış ortamı kök saldıkça inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin sayısı da zamanla artacaktır. CHP’nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştığını görüyoruz. Yaptıklarından mahcubiyet duyması gereken CHP’nin Şam’daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu parti adına bir utanç vesikasıdır. Bunlar yıllarca şahsımıza diktatör iftirası attılar. Türk demokrasisine gölge düşürmek istediler. Hatta ülke ülke dolaşarak Türkiye’yi yabancılara şikâyet ettiler. Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem: Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye’den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorlarsa gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz.

Sinirlioğlu’nu kabul etti

Erdoğan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Feridun Sinirlioğlu’nu kabul etti. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’yi ziyaret edecek olan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı kabul edecek.

Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow