13 kez anjiyo oldu! Zor ve riskli hasta Van’da sağlığına kavuştu
Van'ın İpekyolu ilçesinde yaşayan Niyazi Koç, safra kesesindeki şiddetli ağrı nedeniyle Ankara'da bir hastaneye gitti. Buradaki doktorlar Niyazi Koç'u kalp rahatsızlığından dolayı riskli olduğu gerekçesiyle ameliyat etmekten kaçındı. Ankara'daki doktorların ancak trafik kazası, bıçaklanma veya yaralanma durumunda ameliyat yapacaklarını duyan Niyazi Koç, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Burada Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Çelik tarafından ameliyata alınan Koç, yapılan başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu. İlginizi Çekebilir Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Çelik, Niyazi Koç isimli hastanın 73 yaşında olduğunu ve daha önce 13 kez anjiyo olduğunu söyledi. Kalp damarlarında 12 stent olması nedeniyle ameliyatın riskli olduğuna dikkat çeken Çelik, “Hastamız daha önce Ankara'da muhtelif hastanelere gitmiş, yüksek riskli olduğu için cerrahiye pek yanaşılmamış ve genel anestezi önerilmemiş. En son stendi de 3 ay önce takılmış, yakın tarihte olduğu için ameliyat edilmemiş ve riskli diyerek hasta memleketi Van'a gönderilmiş. Hasta bize geldiğinde riskinin farkınaydık ama hem hastanenin alt yapısına hem de anestezi uzmanlarımıza güvendiğimiz için ameliyat önerdik. Çünkü hasta her gün birkaç defa acile geliyor. Safra kesesi taşının oluşturduğu iltihaptan dolayı çok acı çekiyor ve bu ağrılardan dolayı şikayetçiydi. Bu riskleri anlattık. Hem oğlu hem kendisi riskleri kabul edip bize de güvendiler. Cuma günü ameliyat ettik. Hastamızın bir sıkıntısı olmadı ve bugün servise aldık” dedi. "MESLEKİ HAYATIMDA ÇIKARDIĞIM EN BÜYÜK SAFRA KESESİ TAŞIYDI" Niyazi Koç'un safra kesesinden çıkardığı taşın yaklaşık 3-4 santimetre çapında olduğunu vurgulayan Çelik, “Mesleki hayatımda çıkardığım en büyük safra kesesi taşı diyebilirim. Yaklaşık 3-4 santimetre çapında tek bir taş vardı ve bu taş safra kanalı üzerine oturmuştu. Karaciğerde ciddi iltihap yapmıştı. Mideye ve oradan da 12 parmak bağırsağına bası yapan büyükçe bir taş ve bu taş gerçekten ciddi bir karın ağrısı yapar ve ciddi bir soruna neden olur. Kapalı ameliyatla taşı safra kesesi ile beraber çıkarabildik. Zor bir cerrahi değil ama hasta zor ve riskli bir hasta. Bundan dolayı farklı bir ameliyattı. Bu tür riskli ve zor ameliyatlarda Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. "BATIDAKİ ŞEHİRLERDEN VAN'A GELEN ÇOK HASTA VAR" Daha önce insanların sağlık hizmetlerini almak için Ankara, İstanbul gibi metropollere gitmek zorunda kaldıklarını aktaran Çelik, “İnsanlarımızın Ankara, İstanbul'a gidip ameliyat olmaları zor ve buradaki hekim arkadaşlara, hastanelere de güvenebilirler. Bu tür ameliyatlar burada yapılabiliyor. Diğer şehirlerden bize ameliyat için gelen çok hasta var. Bu da Van için güzel bir şey. Van, ekonomik ve kent anlamında Türkiye'nin en gerideki kenti ama sağlık alanında ciddi, kalifiyeli ve kendini iyi yetiştirmiş hekim arkadaşlar var. Hem Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi hem de Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara ve İstanbul'daki hastaneler kıvamında. Tabi memleketinde, evinin olduğu yerde ameliyat olmak, sağlık hizmeti almak önemli bir şey. Bunun da sağlanması lazım. Şu an onun bir örneğini yaşıyoruz” diye konuştu. Yedikleri balık hastanelik etti! 4 kişi tedavi altında "BABAMI TRAFİK KAZASINA, BIÇAKLAMAYA GEREK KALMADAN SIKINTILARINDAN KURTARDI" Babasının son 4 aydır ciddi sancılar çektiğini belirten İbrahim Koç ise “Götürdüğümüz hastanelerde safra kesesinde taş olduğu ve bu sancıların sebebinin bu olduğu söylendi. Fakat babamın kronik kalp hastası olmasından dolayı ameliyat edilmesinin zor olduğu ve risklerinin büyük olduğu söylendi. Biz de bu doğrultuda babamı Ankara'ya götürdük. Ankara'da bir profesör hocamızla görüştük. Donanımı yeterli bir hastaneydi. Fakat babama ‘ameliyat olamazsın’ dediler. ‘Biz seni ameliyat edemeyiz, çok büyük risklerin var, ölürsünüz’ dediler. Biz de, tamam kabul ediyoruz ama bu sancı, bu ağrıyla nasıl dayanacak bu adam. Sizi anlıyorum. Sonuçta bu ağrıların, bu sancıların dinmesi gerekiyor dedik. Babamda yanımdaydı. Hocam bize şunu söyledi, ‘amca seni birkaç şekilde ameliyat etme şansımız var.’ Nedir? dedik. Dedi ki; ‘Trafik kazası yaparsan, bıçaklama veya yaralama olursa ancak öyle seni ameliyat ederim.’ Bizde o doğrultuda Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Prof. Dr. Sebahattin Çelik Hocama ulaştık. Sebahattin Hocamız trafik kazasına gerek kalmadan, babamın bıçaklanmasına gerek kalmadan başarılı bir operasyonla bizi bu acıdan, bu sıkıntıdan kurtardı. Ben bu çerçevede ilk günden itibaren her konuda bize bu güveni verip, bu imkanı sağladığı için öncelikle başhekim yardımcısı Ayvaz Yeler'e, Prof. Dr. Sebahattin Çelik'e, anestezi uzmanlarına ve sağlık çalışanlarına çok teşekkür ediyorum" dedi. Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan ameliyatla sağlığına kavuşan Niyazi Koç da, “Çok acı çektim ama şimdi çok iyiyim. Allah doktorlardan razı olsun. Van’ımıza böyle doktorlar gerekiyor” şeklinde konuşt
Van'ın İpekyolu ilçesinde yaşayan Niyazi Koç, safra kesesindeki şiddetli ağrı nedeniyle Ankara'da bir hastaneye gitti. Buradaki doktorlar Niyazi Koç'u kalp rahatsızlığından dolayı riskli olduğu gerekçesiyle ameliyat etmekten kaçındı. Ankara'daki doktorların ancak trafik kazası, bıçaklanma veya yaralanma durumunda ameliyat yapacaklarını duyan Niyazi Koç, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Burada Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Çelik tarafından ameliyata alınan Koç, yapılan başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Çelik, Niyazi Koç isimli hastanın 73 yaşında olduğunu ve daha önce 13 kez anjiyo olduğunu söyledi. Kalp damarlarında 12 stent olması nedeniyle ameliyatın riskli olduğuna dikkat çeken Çelik, “Hastamız daha önce Ankara'da muhtelif hastanelere gitmiş, yüksek riskli olduğu için cerrahiye pek yanaşılmamış ve genel anestezi önerilmemiş. En son stendi de 3 ay önce takılmış, yakın tarihte olduğu için ameliyat edilmemiş ve riskli diyerek hasta memleketi Van'a gönderilmiş. Hasta bize geldiğinde riskinin farkınaydık ama hem hastanenin alt yapısına hem de anestezi uzmanlarımıza güvendiğimiz için ameliyat önerdik. Çünkü hasta her gün birkaç defa acile geliyor. Safra kesesi taşının oluşturduğu iltihaptan dolayı çok acı çekiyor ve bu ağrılardan dolayı şikayetçiydi. Bu riskleri anlattık. Hem oğlu hem kendisi riskleri kabul edip bize de güvendiler. Cuma günü ameliyat ettik. Hastamızın bir sıkıntısı olmadı ve bugün servise aldık” dedi.
"MESLEKİ HAYATIMDA ÇIKARDIĞIM EN BÜYÜK SAFRA KESESİ TAŞIYDI"
Niyazi Koç'un safra kesesinden çıkardığı taşın yaklaşık 3-4 santimetre çapında olduğunu vurgulayan Çelik, “Mesleki hayatımda çıkardığım en büyük safra kesesi taşı diyebilirim. Yaklaşık 3-4 santimetre çapında tek bir taş vardı ve bu taş safra kanalı üzerine oturmuştu. Karaciğerde ciddi iltihap yapmıştı. Mideye ve oradan da 12 parmak bağırsağına bası yapan büyükçe bir taş ve bu taş gerçekten ciddi bir karın ağrısı yapar ve ciddi bir soruna neden olur. Kapalı ameliyatla taşı safra kesesi ile beraber çıkarabildik. Zor bir cerrahi değil ama hasta zor ve riskli bir hasta. Bundan dolayı farklı bir ameliyattı. Bu tür riskli ve zor ameliyatlarda Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı.
"BATIDAKİ ŞEHİRLERDEN VAN'A GELEN ÇOK HASTA VAR"
Daha önce insanların sağlık hizmetlerini almak için Ankara, İstanbul gibi metropollere gitmek zorunda kaldıklarını aktaran Çelik, “İnsanlarımızın Ankara, İstanbul'a gidip ameliyat olmaları zor ve buradaki hekim arkadaşlara, hastanelere de güvenebilirler. Bu tür ameliyatlar burada yapılabiliyor. Diğer şehirlerden bize ameliyat için gelen çok hasta var. Bu da Van için güzel bir şey. Van, ekonomik ve kent anlamında Türkiye'nin en gerideki kenti ama sağlık alanında ciddi, kalifiyeli ve kendini iyi yetiştirmiş hekim arkadaşlar var. Hem Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi hem de Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara ve İstanbul'daki hastaneler kıvamında. Tabi memleketinde, evinin olduğu yerde ameliyat olmak, sağlık hizmeti almak önemli bir şey. Bunun da sağlanması lazım. Şu an onun bir örneğini yaşıyoruz” diye konuştu.
"BABAMI TRAFİK KAZASINA, BIÇAKLAMAYA GEREK KALMADAN SIKINTILARINDAN KURTARDI"
Babasının son 4 aydır ciddi sancılar çektiğini belirten İbrahim Koç ise “Götürdüğümüz hastanelerde safra kesesinde taş olduğu ve bu sancıların sebebinin bu olduğu söylendi. Fakat babamın kronik kalp hastası olmasından dolayı ameliyat edilmesinin zor olduğu ve risklerinin büyük olduğu söylendi. Biz de bu doğrultuda babamı Ankara'ya götürdük. Ankara'da bir profesör hocamızla görüştük. Donanımı yeterli bir hastaneydi. Fakat babama ‘ameliyat olamazsın’ dediler. ‘Biz seni ameliyat edemeyiz, çok büyük risklerin var, ölürsünüz’ dediler. Biz de, tamam kabul ediyoruz ama bu sancı, bu ağrıyla nasıl dayanacak bu adam. Sizi anlıyorum. Sonuçta bu ağrıların, bu sancıların dinmesi gerekiyor dedik. Babamda yanımdaydı. Hocam bize şunu söyledi, ‘amca seni birkaç şekilde ameliyat etme şansımız var.’ Nedir? dedik. Dedi ki; ‘Trafik kazası yaparsan, bıçaklama veya yaralama olursa ancak öyle seni ameliyat ederim.’ Bizde o doğrultuda Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Prof. Dr. Sebahattin Çelik Hocama ulaştık. Sebahattin Hocamız trafik kazasına gerek kalmadan, babamın bıçaklanmasına gerek kalmadan başarılı bir operasyonla bizi bu acıdan, bu sıkıntıdan kurtardı. Ben bu çerçevede ilk günden itibaren her konuda bize bu güveni verip, bu imkanı sağladığı için öncelikle başhekim yardımcısı Ayvaz Yeler'e, Prof. Dr. Sebahattin Çelik'e, anestezi uzmanlarına ve sağlık çalışanlarına çok teşekkür ediyorum" dedi.
Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan ameliyatla sağlığına kavuşan Niyazi Koç da, “Çok acı çektim ama şimdi çok iyiyim. Allah doktorlardan razı olsun. Van’ımıza böyle doktorlar gerekiyor” şeklinde konuştu.
Tepkiniz Nedir?